Yaz mevsiminin en sıcak günlerinde., hele öğle saatlerinde yapacak bir işiniz yoksa ve el-ayak çekilmiş koca bir şehrin orta yerindeki bir park içinde yalnızlığınızla sıkıntılı bir köşe kapmaca içindeyseniz.., şehirdeki bütün renklerin., yaşamınızdaki bütün renkler gibi yükselen nem oranı buharlarının arkasına saklanıp kaybolmasının da tanığı oluyorsunuz demektir...
.,
O gün ben böylesi bir tanıklığa gönüllü değil zorunlu olarak yazdırmıştım ismimi... Kendimce ileri sürdüğüm haklı nedenler., haksız bütün nedenlerimi silip-süpürmüş ve uygunsuz adımlarım beni., şehrin bu ıssız ve kişiliksiz., çok ağaçlı ama hiç gölgesiz parkının tam orta yerine bırakıvermişti...
.,
Tahtasının üzerine, şehirde yaşayan bütün genç aşıkların isimlerini kazıdıkları bir bankına banka oturup ayaklarımı uzattım...
Önümde kümelenmiş çitlenmiş çekirdek kabukları üzerine ayak uçlarımla daireler çizmeye çalıştım., olmadı... Dağıttım., daha kolay oldu...
Sonra da başımı kaldırıp., gözlerimi de kısarak yakıcı öğle güneşine bakmaya çalıştım...
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Değerli bir yürek sesinden harika bir şiir okudum üstat. Kalemine emeğine sağlık. Saygılar.
Muhteşem bir öykü!
Yüreğinize sağlık Cevat bey
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta