Dünyaya göz açtığımda
Anne babam çok sevinmişler
Toparlak bir bebek,
Esmer güzeli…
Kalabalık bir aile,
Ama olsun!
Doğan çocuk rızkıyla gelir derler ya…
Evet!
Rızkımla gelmişim.
Bu gelişte, babasız yaşayacağımı,
Ne annem ne de rahmetli Babam
Hesaplamamıştı elbette.
Daha bir yaşını doldurmadan,
Yetim kalmak!
Anne baba kelimesini diyemeden,
Babayı unutmak!
Yok! Yok,
Unutmak zorunda kalmak!
Çocuksundur idrak edemezsin,
Baba nedir? Kimdir?
Ne iş yapar? İyi mi kötü müdür?
Çevrende gördüklerinle
Babanın önemini anlarsın.
Bir de, acı geçen bayramlarda!
Hayatın yükü binmiştir üstüne…
Sorgulamaya girmez, giremezsin!
“BABA” varlığını bilmediğin bir şey,
Varlığını bilmediğini,
Sorgulayamazsın!
Zaman geçer, benliğini, kendini,
Ruhunu tanırsın.
İhtiyaçlarını, eksiklerini!
İşte o zaman bir şeyler kopar,
Küçücük yüreğinden…
Ama sen büyümüşsündür,
İyi veya kötü, mutlu veya mutsuz!
Hayatın hiç de kolay olmadığını,
Hayatının baharında anlamışsındır.
Yaş onbir olmuş, acılar bitmiş dersin,
Yanılmışsındır.
Ansızın giden bir canın acısı daha
Yakar yüreğini, adeta kavurur!
Cayır cayır!
Görevlerin çoğalmıştır,
Hayata, sevdiklerine karşı
Dimdik durmalısın,
Yaşamı boyunca esen rüzgârlara
Boyun eğmeyen bir ağaç misali olmalısın…
Anneye evlat, ablaya yoldaş, abiye ise;
Giden kardeşi aratmayacak, erkek kardeş,
İpi göğüsleyen bir omuz olmalısın…
Sen bu acılarla yoğrulurken bakmışsın,
Yaş ilerlemiş, olmuşsun yirmibeş,
Bir acı daha çarpar tokat gibi yüreğine…
Yirmibeş yaşa üç tabut görmüş gözlerin,
Dokunmatik olmuştur adeta gözyaşların!
Her şeye, herkese ağlarsın,
Canlı cansız, büyük küçük ayırt etmeden…
İşte hayat bütün bu yaşananların ardından,
Yaş olmuştur otuzdört…
Ne çabuk geçti diye düşünürsün!
Ama aslında çok uzun ve bir o kadar da acıdır!
Şimdiyse telafuz etmek zor gelir dile,
Bu yaş ve rakamı…
Oysa yüreğe sormak lazım;
Nasıl geldin bu günlere?
Neler yaşadın?
Neler gördün?
Kimlerle oturup yemek yedin?
Kimlerle sohbet ettin?
Kimleri toprağa verdin?
Kimler seni hatırlıyor?
Kimler düşünüyor?
Sorular alır gider böyle,
Nefes aldığın sürece…
Şairimizin dediği gibi,
“Yaş otuz beş yolun yarısı eder”
”Dante gibi ortasındayız ömrün.”
Bir şey kalmadı bende de,
Yolu yarıladım,
Bakalım hayattaki payımızda daha neler var!
Neleri yaşayacağım!
Neleri göreceğim!
Kimlerle ağlayıp!
Kimlerle güleceğim!
Nelerim olacak şu hayatta?
Evet, başımı sokacak bir evim,
Galiba epey de ağacım olmuştur!
TEMA Vakfına diktirdiğim,
Topraklarımız çöl olmasın diyerek!
Olmamalı da!
Bizlerde bu topraklarda,
Yaşama veda edeceğiz
Babamız, kardeşimiz, Şehidimiz gibi!
Gülfüz SARIÇAM
9 Ocak 2008
Kayıt Tarihi : 9.1.2008 13:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Efendim ister şiir ister yazı dersiniz... Bu otuzdört yaş beni fazlaca etkiledi... suçlusu antolojidir. 33 yazıyordu 2008 itibariyle şak diye 34 olunca EYVAH dedim ve yaşamımın akışını kaleme döktüm...

Saygılarımla...
sayesinde hayat hikayeni de öğrendik.En yakınlarını kaybetmek
insanı hayatta en çok üzen ve etkileyen olaylardır.Allah sana
bundan sonraki hayatında güzel olaylar yaşatır İnşallah.
Kutluyorum , yüreğinizi ...
TÜM YORUMLAR (3)