Bin dokuz yüz seksen dört,
Eylül idi aylardan...
Yirmi üç diye geçmiş kayıtlara.
Ruhsuz ebeveynlerin bahtsız eşleşmesiydi yaşamım.
Ruhsuz bir baba, aratmayan bir anne,
Bir çocuk düşün ki sevgiden yok zerre.
Hep beklerdim sevgiyi, merhameti, şefkati,
Ama dedim ya! Ruhsuz bir ailede bu saydıklarım nerde?
Hiç okşanmadı başım, trajediydi hayatım,
Otuzbeşten sonra sevilmekti hayalim.
Ben sevgi verirsem, karşılık bulur sandım,
Nasıl hayal edilir, kutupta susuz kaldım.
Götürün beni çocukluğuma,
Çulsuz bir ev, dumansız bir ocağa.
Yeterki sevgi görsün çocuk yüreğim,
Kim olursa olsun anam, babam, kardeşim,
Bir ümit, bir olasılık, belkide okşar başım.
Düşlerimde yaşadım, aradığım sevgiyi,
Gayet normal sanmıştım, yaşadığım kederi,
Umut sıradanlaşmıştı, ekmek ve su gibi
Yanlış zamanda, yanlış yerde doğmak
Geçte olsa anladım neymiş,
Çamura düşmüş altın olmak...
Kayıt Tarihi : 4.8.2020 23:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

dünya kimini güldürüyor kimini ağlatıyor
Gönlüne sağlık tebrik ederim selamlar saygılar
Şair Ulaş Keskin Bey
Sabreden derviş, muradına ermiş............
Şiirlerinizi ve sizi destekliyorum....
En derin saygılarımla...başarılar dilerim...
Her şey gönlünüzce olsun..esen kalınız her daim.
TÜM YORUMLAR (4)