Yaşamaya Devam Şiiri - Kasım Kobakçı

Süreci, o ilk büyük patlamanın sessizliğinde,
Kainatın nabzındaki, ilk titreşimde izledim.
Hiçliğin doğurduğu, o ilk zerreden,
Karanlığı delen, o ilk fotondan,
Maddenin şekilsiz çorbasındaki, arayıştan izledim.
Yıldız tozunun birikmesinden,
Ağır elementlerin, dövüldüğü fırınlardan,
Gezegenleri yoğuran, çekim gücünden,
Soğuyan kayanın, kabuğundaki yalnızlıktan,
O ilk su damlasının, buğusundan izledim.
*
Yaşamın, kimyasal harcını izledim,
Karbonun, o eşsiz bağ kurma yetisinden.
Protein zincirinin, örülüşündeki sabırdan,
Kendini kopyalayan, o ilk molekülün cüretinden,
Hücre zarının, o koruyucu sınırından,
Enerjiyi dönüştüren mitokondrinin, o hummalı çalışmasından,
Canlılığın o inatçı, o yılmaz inadından,
Milyarlarca yıllık uykusundan, uyanışını izledim.
Tek bir atadan dallanan, o muazzam ağacı,
Her bir dalın ayrışmasındaki, o zarif matematiği izledim.
*
Sudan karaya, o ilk çıkışın korkusunu,
Ciğerlere dolan havanın, o yakıcı yeniliğini,
Sürüngen pullarının, o sert direncini izledim.
Tüylerin kanada dönüşmesindeki, o milyonlarca yıllık evrimi,
Sıcakkanlılığın getirdiği, o sürekli hareket zorunluluğunu,
Memelinin yavrusunu, o koruyan şefkatini,
Av ile avcı arasındaki, o amansız kovalamacayı,
Hayatta kalma güdüsünün, o şaşmaz pusulasını,
Her bedenin, kendi ortamına uyum sağlama ustalığını,
Doğanın, o acımasız ama adil yasasını izledim.
*
Alet yapan, o ilk elin becerisini,
Taşı yontan, o ilk bilinçli vuruşu izledim.
Ateşi kontrol etmenin, getirdiği o ilahi gücü,
Mağara duvarına çizilen, o ilk bizon figürünü,
Sesin kelimeye, kelimenin anlama bürünmesini,
Klanın aileye, ailenin topluma evrilişini,
Toprağı süren, o ilk sabanın açtığı izden,
Yerleşik hayatın getirdiği, o karmaşık ilişkilerden,
Mülkiyet fikrinin doğurduğu, o ilk kavgayı,
Medeniyetin, o sancılı doğumunu izledim.
*
Soyut düşüncenin, o baş döndüren sıçrayışını,
Rakamların ve harflerin, o sihirli dünyasını izledim.
Felsefenin neden diye soran, o çocuksu merakından,
Bilimin nasıl diye araştıran, o kuşkucu aklından,
Sanatın, duyguyu biçime döken, o estetik hazzından,
İnancın, bilinmeyene uzanan, o teselli arayışından,
İmparatorlukların yükseliş ve çöküşlerindeki, o döngüselliği,
Fikirlerin kıtalar aşan, o görünmez yolculuğunu,
Her buluşun, bir öncekini yıkan, o yaratıcı yıkımını,
İnsan aklının, o sınır tanımaz ufkunu izledim.
*
Buharın çeliği hareket ettirmesini,
Fabrika bacalarının, gökyüzünü boyamasını izledim.
Sanayi devriminin, o gürültülü temposundan,
Şehirlerin, o kaotik ama üretken kalabalığından,
Elektriğin, geceyi gündüze çeviren, o parlak zaferinden,
Telgrafın mesafeleri yok eden, o anlık iletişiminden,
Atomun çekirdeğindeki o saklı, o devasa enerjiden,
Uzayın soğuk boşluğuna gönderilen, o ilk uydudan,
Genetik kodun, o ilmek ilmek çözülen sırlarından,
Teknolojinin, o durdurulamaz ilerleyişini izledim.
*
Süreci anlamanın, kendini anlamak olduğunu,
Süreci anlamanın, okyanustaki bir damla,
Damladaki bir okyanus olduğunu, bilerek izledim.
Değişmeyen tek şeyin, o daimi dönüşüm olduğunu,
Her sonun, yeni bir başlangıca gebe kaldığını,
Her bir parçanın, bütünün melodisine hizmet ettiğini,
Bireyin o büyük nehirdeki, bir akıntı olduğunu,
Ama aynı zamanda, nehrin yatağını şekillendirdiğini,
Bu devasa mekanizmanın, hem içinde hem dışında,
Hem seyircisi, hem de aktörü olarak izledim.
*
Evrecin kendisi olmayı,
Her an yeniden yapılanmayı,
Geçmişin bilgisiyle, geleceği dokumayı izledim.
Yarınki formun, bugünkü tercihlerde gizlendiğini,
Daha karmaşığa, daha bilinçliye doğru, o amansız akışı,
Durağanlığın bir yanılsama olduğunu,
Hayatın, her an bir şantiye alanı olduğunu,
Her hücremde, bu başkalaşımın izlerini taşıyarak,
Sonsuz bir potansiyelin, taşıyıcısı olduğumu kavrayarak,
Sürecin ta kendisi olarak, onu yaşamaya devam ediyorum.