Sevişlerimin yalnızlığında yaşadım seni
Gözattım sokaktan geçerken beşinci katta ki pencerene
Perdenin arkasından çekilen benliğini gördüm
İçim bir hoş oldu..
Sokak lambasının direğine yaslandım
Altın sarısı ışıkları gönlüme düşerken,
Düşündüm evde ki seni
Bir koşu çıkıp yanına gelmek istedim
Kalbim bunu dilesede aklım hayır diyordu
Evli bir kadına asla gönül verilmez diyordu..
Nasıl gelmiştim bu aşk oyununa
Nasıl başlamıştı bu mümkünü olmayan sevda..
Oysa,
Nedeni nasılı sorgulamak için
Artık vakit çok geçti
Gerçek olan ise sadece,
Sana karşı içimde olan sevgi dolu hislerimdi..
Bir amansız kördüğüm atmıştım hayatıma
Evli olan bir kadın için
Olmaması gereken hisler oluşmuştu kalbimde
Yapacak birşey yoktu, olan olmuştu..
Fakat,
Buraya kadardı,daha ileri gidemezdim
Pek mutlu olmasa da,
Dağılan bir yuvanın sebebi olmak istemezdim..
Kulağıma bir ses aldı gecenin ıssızlıklarından
'Meyhanelerde akşam olunca beni ara'! !
Evet,çözüm belkide iki yudum birşeyler içmekti..
Yakınlarda eski usül bir meyhane vardı,
Müzikte oradan geliyordu
İçeri girdim,
Kuytu bir köşede ki küçük masaya oturdum
Bir şişe aslan sütü ısmarladım,
Birazda leblebi ve salata
İçkiyle ilk temaslarımda vücudum gevşemeye başladı
Meyhanedeydim,içiyordum,
Sabaha ise daha çokkk vardı..
İçkiyle efsunlanmış gözlerim,
Mekanları duvarları deldi geçti
Seni gördüm yine
'İçme sevgilim' diyordun..
Güzel yüzün geceme renk kattı
Hayalde olsa,beni ferahlattı
Unutmak için gelmiştim oysa meyhaneye
Seni unutmak için,
Yaşayan aşkımın katili olup,
Ebediyyen yok etmek için..
Heyhat..
Neden bilmem,
İçtiğim kadehler seni bana daha çok getirdi
Afyonlu,cilalı dünyamı daha çok şenlendirdi
Ve,seni masama davet ettim yasak dünyamda
Elimde kadehim,
Gözlerimin önünde sen..
Ne kadar mutluydum sevgilim
Belli ki,
Ben gibi sende aşkı aramıştın..
Kalbim bir ateş topu gibi yanıyordu
Heyecandan,
İki kelimeyi biraraya getirip
Hatırını dahi soramadım..
Nihayet içki bedene,
Hasretim ise aklıma baskın gelince,
Saatler sonra becerebildiğim ilk kelimeler çıktı ağzımdan
'Garson,hesap'! !
Garson geldi,hesabı getirdi,
Ama sen yoktun artık masamda
Neden gittin! !
Oysa seninle beraber evimize gidecektik
İçkinin verdiği cesaretle
Bilsen sana neler neler diyecektim..
Ne yazık ki,garsonun gelmesiyle tılsım bozulmuştu
Kendi kendime,ağzımı açıpta konuştuğum kelimelere kahrettim..
Hesabı ödedikten sonra
Gecenin karanlığı bitmek üzereyken
Yolunu bulup,evime yöneldim..
Gelirsin umuduyla evde de bir masa kurup
İçten içe bir şarkı söylemeye başladım;
'Meyhanelerde akşam olunca beni ara,beni ara,
Kalbin bir kadeh gibi dolunca beni ara'! !
Bir ümit işte..
Bir ümit..
Bekliyorum sevgilim,
Usul usul başladığım şarkımı
Yüksek sesle söylemeye başlayacak kadar umutla..
Yine gel,
Sabah olmadan gel,
Hayalde olsan gel,
Yasakta olsan gel,
Yeter ki gel,
Gel hayatımın anlamı,
Gel eyy yasak aşkım...
29.Eylül.2010.İzmir
Ali Efeoğlu
Photo 1
Ali EfeoğluKayıt Tarihi : 8.11.2010 23:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Efeoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/11/08/yasak-askim-12.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!