Her insan,
Gün gelir farkeder,
Uzak, yabancı bir şehirde,
Dilini bilmediği insanlarla yaşadığını.
Zor gününde,
Kanlı, canlı yakınlarının,
Birer bronz heykele,
Sözlerinin,
Anlaşılmaz seslere dönüştüğünü.
Işığın ve oksijenin azaldığını,
İçindeki bütün yeşillerin,
Ve bütün nehirlerin,
Hızla çölleştiğini.
Kayar kum tepelerinden aşağı,
Kayar ve tutunacak yer bulamaz.
Kayar ve düşünür,
Anlar ki,
Her şey onda gizlidir,
Anlar ki,
Yaşamak direnmektir.
Ağır ağır kalkıp,
Bir yudum yaşama sevinci alır bir kaktüsten.
Yıkar serapları birer birer,
Kendi vahalarını inşa eder.
O bilmediği uzak şehirde,
Birbirinden güçlü pehlivanların güreştiği,
Meydana gider.
Kazandığı her zorlu güreşle,
Geri alır,
Işığını, oksijenini, nehirlerini,
Geri alır,
Umutlarını, düşlerini.
Yeniden kurgular,
Sonraki yaşam serüvenini.
15.02.2011 10.20
Şahbettin UluatKayıt Tarihi : 15.2.2011 11:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şahbettin Uluat](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/02/15/yasadikca-ogrenilen.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!