Kırk Sekiz Yaş
Yaş kırk sekiz, ömrün tam ortası,
Eylül rüzgârında döner yaprakların fısıltısı,
Yaz gibi sıcak olsa da her yan,
Kış gelir usulca, adımlarında zaman.
Kırk beşimdeydi dileğim, terse aksa yıllar,
Dönse gençliğim, azalırken anılar.
Ama geçti işte, akıp gitti yıllar,
Şimdi kırk biri yaşarım, fakat sakalım inatla yaşlanır.
Yaş kırk sekiz, yolun neresindeyiz?
İkiye bölsen yirmi dört, bir delikanlıyız.
Üçe bölsen on altı, bir çocuk masumiyeti,
Dörde bölsen on iki, saf hayatın neşesi.
Dört düzine bir ömür, hesabı açık,
Peki kaç ekleriz daha, hangi an gerçek?
Belki bir saniye bile, belki bir asır,
Bunu Allah bilir, biz sadece varsayarız.
Diyelim son durak altmış, bir düzine kalmış,
Yaşadıklarımızın dörtte biri artık yarım kalmış.
Yetmiş desem, Cahit Sıtkı misali,
Yirmi iki kalmış, ömür hesaplı.
Seksen desem, otuz iki yıllık yol,
Yaşadıklarımız üçte iki, geriye kalan solgun bir dal.
Doksan desem, kırk iki yıl daha belki,
Ama hepsi eklendiğinde, altı yıl eksik.
Çoğu gitmiş azı kalmış,
Belki de hiç kalmamış, sayılı nefes.
Her an değerli, her an kıymet,
Kırk sekiz yaşta anlar biter, sessizce çekilir sahneden.
Yaş kırk sekiz, gençlik geride,
Ama umut hep yeşerir içimde.
Bir nefes daha alırım, bir güneş daha doğar,
Bu hayat, her yaşta yeniden başlar.
Forty-Eight Years of Age
Age forty-eight, right in the middle of life,
The whisper of the revolving leaves in the September wind,
Even though it's hot as summer, every side,
Winter comes softly, time on your steps.
I was forty-five, my wish was the opposite, years later,
If only my youth would return, memories as they decline.
But it's gone by, the years have passed,
Now I will live to be forty-one, but my beard will age stubbornly.
Age forty-eight, where are we on the way?
If you cut it in half, twenty-four, we're a boy.
Sixteen If you divide by three, the innocence of a child,
Twelve if you divide it by four, the joy of pure life.
Four dozen is a lifetime, the account is open,
So how many more Octets can we add, which moment is real?
Maybe even for a second, maybe for a century,
God knows this, we just assume.
Let's say the last stop is sixty, there are a dozen left,
A quarter of what we've been through is unfinished now.
If I say seventy, it's like a Ignorant Sitka,
Twenty-two left, life is calculated.
If I say eighty, the thirty-two-year path,
What we have experienced is two-thirds, the rest is a withering branch.
If I say ninety, maybe another forty-two years,
But when they are all added up, six years is missing.
Most of them are gone, few are left,
Maybe there's no left, just a few breaths.
Every moment is precious, every moment is precious,
At the age of forty-eight, the moments end, he quietly withdraws from the stage.
Age forty-eight, youth is behind,
But hope always blooms in me.
I'll take another breath, another sun will rise,
This life begins again at every age.
Kayıt Tarihi : 24.9.2024 16:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
