Mahpus damlarında sen de bir çiçeğe hasrettin,
Sen de güneşi düşledin
Sen de kendine bu dünyaya neden geldiğini sordun
Belki buldun, belki bulamadın
Ama sen de orada bütün geçmişinle yüzleştin baban gibi.
Belki korkulara daldın,
Gelecekten umudunu kesip kaderini yaşamaya çalıştın.
Onu da yaşayamadın.
Sen de solmaya başladın.
Başladın da…
Özgürlüğünü türküsünü söylemekten geri durmadın.
Bütün ömrün hoyratça geçip gitti
Hep deniz karanlığı sendeydi
Bir yanın çocuktu, hem de hiç büyümeyecek br çocuk
Bir yanında umut fışkırırdı.
Sen benim açelya bahçem gibiydin, sana da o hain eller uzandı.
Üzülme çocuk…
Bundan sonrası da var
Öyle mahzun durma, kaldır başını
Yaşanan yanlışlar doğruları getirir.
Yanlışlar yaşanmasa, doğruların kıymetini bilmezdik.
Bugün adın “kader mahkumu” ise
. Yarınlarda “umut” olacak.
Üzerine kapanan, kara kilitlerle kilitlenen o kapı
Bir gün senin için de açılacak.
İnan gıcırtısını bile duymayacaksın.
Sen de özgür kalacaksın çocuk.
Senden öncekiler gibi
. sen de yeniden yaşama kenetleneceksin.
Senin için de özgürlük türküleri söylenecek.
Kayıt Tarihi : 5.8.2008 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şairin ŞAFAKLAR BİZİM İÇİN DOĞACAK isimli kitabında yayınlandı
selamlar
TÜM YORUMLAR (1)