/yarın /meçhul bir güvercin kan/adında gizem
yarın /kim bilir hangi dalın ucunda krizantem
yarın/umudun çıkmazlarında yarım kalmış sitem
yarın/kim bilir hangi sırı dökülmüş akşamlarda elzem/
bir bilinmezliğe doğru açılır kapılar
yarın/bir sonraki günün beklentisini aralar
her sabah bir sonraki sabaha a/çık
bir mendil bırakır ıslak ve bağrı yanık
devasa bir aynanın aksindeki kim
yalnız değilim
tek bir fırça darbesindeki renklerden
yalnızca biriyim
-ayna! ayna! benden daha zavallı kim?
görüntü bulanık belli ki kafası karma kar/ışık
aşağı tükürsem sakal/ yukarı tükürsem bıyık
böyle zamanlarda biter içimde bir şeyler
böyle zamanlarda nutkum tutulur
büyür içimde isyankâr bir öfke
güneş tutulur
tarih tekerrürden ibaret
ön teker nereye arka teker de oraya elbet
önüne geçilmez bir handikap içinde nimet
sabır ince bir jilet gibi keser damarlarımı
boğaz kırk boğum
sussan anlamaz/söylesen (d) inlemeyecek
ne kadar ağırlığı kaldırır bu terazi
ibrenin kırılma noktasında çoluk çocuk inler
ekmeğine katık ettiği ok gibi hakaretler
midesine taş gibi oturan bir gelecek
yarın/daha kimleri canından (b) ezdirecek
Kayıt Tarihi : 10.2.2010 00:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hilal Erboyacı](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/02/10/yarin-102.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!