kadına
üzengisinde yorulmuş, sur'una ses verilmiş gözlerinin
rüzgârında sancılanmakta göğsümdeki demir ve kırağı
söğüt dallarında ıslaklığı güz yağmurlarının, saçların,
saçların düşmekte sulara
vurgusu yarım kalmış tasvirdir rengi güneş doğan ellerinin
ayna, sis ve tül ve tin ve gece ve söz bulansın duvağına
gölgem ardında kalsın üşüyen sokaklarının
ikincil bekleyiş
yorulacak atlar, çatlayacak atlar, atlar ölecek atlar
yanacak bir bakire,
dağılmış orduları toplanacak ibrahim'in
alnına vurulacak damgası...
yorulacak atlar, çatlayacak atlar, atlar ölecek atlar
atlar duracaklar, atlar koşacaklar, uçacaklar atlar
uçacaklar
sökülecek büyüsü dilinden boş suretinin
ırlanacak bir ümit
bükülecek dağları, sürünecek başı...
atlar duracaklar, atlar koşacaklar, uçacaklar atlar
uçacaklar
üç rüya
geçilecek duvarlardan, ayrılacak gök! göğsünde adamın
zımparalar parçalanacak, eriyecek rosa carolina'nın
ayakları
mumbai'de küller canlanacak avaz avaz, bağırtı koptu,
kopacak
yazısı silinecek alnından denizlerin, taşacak korkusu tupac
amaru'nun
sisleri dağılacak sesinin, yankısında zaman düşecek
bu bekleyiş...
Kayıt Tarihi : 29.3.2008 14:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sözcüklerin alevine dokunuyor yarım kalmışlık,
yorulsun boş suretlere verdiğim nefes....
Kutlarım değerli yüreğinizi Abdülbaki bey.
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum
TÜM YORUMLAR (4)