Insan
görünmez bir defter taşır;
o defter
dökülmeye bir türlü fırsat bulamayan
gözyaşlarıyla doludur.
Bazen
küçük bir hüzün uğrar yola,
toprağa sessizce, usulca konmuş
bir yaprak için –
sanki ömrün kopmuş bir parçasıdır o.
Bazen
uzun bir keder koşar durur
baba ve annenin hatırasında;
bir zamanlar evin sıcaklığı olan
o varlıklar
şimdi yalnızca
havada soluk bir hatıra nefesi bırakmıştır.
Bazen
kardeşin adı,
kız kardeşin adı
yaralı bir meltem gibi kulakta döner;
onlarla başlayan kahkahalar
şimdi sadece
ağlamanın yağmurunu bırakır geriye.
Ve bu bireysel yasların ötesinde
dünyanın göğsünden geçen mersiyeler vardır:
sabahı göremeyen deprem ölüleri için,
suyun hücumunda kaderi yıkanmış sel ölüleri için,
ve savaş ateşinde
bayraksız, mezarsız
rüzgârda dağılmış isimler için.
İşte böylece
bütün bu bitmemiş mersiyeler
insanın canında tortu olur;
ardı arkası kesilmeyen yasların ağır kitabı
her gün
sessiz sayfasında
yeni bir satır ekler kendine.
Kayıt Tarihi : 22.11.2025 21:03:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!