Külkedisi..Dedik ki ismiyle müsemma..Bir kaç anısı varsa, dallı budaklı.. Ancak ve zaten kendinden içeri..Kat be kat içeri.....Kayıtlara göre yaşıyor görünse de aslında üç kez öldüğünü çok az kişi biliyor
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük âmenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
-Annem,babam ve kardeşime-
Bir arefe günü yakmıştı annem ellerime kınayı
İyi bir öğrencisiydim hayatın
Bir sonraki arefe söylenmeden açacaktım ellerimi
Kemanın teline küstüğü andır
Yaklaşabilirsin yakınına
Ama çalamazsın ışıklarını Beyoğlunun
Nasıl olur ki birden mavi kesilir her yan?
Bir gölge belirir önümde, sözleri tuzak
Nefesi pek bir kuvvetli bizim hocanın
Tükürdü mü taa buraları yıkar maşallah!
Beslendiği, bir haranı şaştım aşı
Ona baktıkça nedenli tırnaklarım uzar!
Allı turnam
Gelme bizim eve gelme!
Ne kaymak var bende
Ne şeker
Ne de bal.
Yüzümde kaygı var
Solgun yüzler ölümün habercisidir
Martının sesi de gülümsetemiyorsa seni
Zaman inan boşa geçmiştir
Kefeyi doldurup boşaltsan da sık sık
Umduğun ve beklediğin bir şey de yoksa
İsterdim ki
Günün yorgunluğu diye düşündüğümde
Çıksın kapanımdan göstermeye kıyamadığım tüm cevaplarım
Ama bir iş var bu gün de
Nem desem değil
Acı desem yetmez
Kullanılamaz oldu renk değiştirdi
Dahası elimde de durmadı aktı,koktu
O küçük tahta parçası
Senin kalıntılarına değdiği için işte
Yaşamdan bu kadar erken emekli oldu! !
-İso' ya-
Sivri gagalı ve pis
Pişkince başını kaşıdı kuş
Kanadından tüy düştü bize çarptı
Seni aldı bilinmez yaptı
Bugün adım hüzün,
Soyadımsa gözyaşı.
Demirden çığlıklar yaparım
Hem de kendi ellerimle.
Ve kimse duymasın,
Alamasın benden onları diye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!