yağmurlu bir sabah yürüdüğünde
ardından gelen ıslık, hasta yatar kucağında
bir dilekçe yazılır
kaldırıma oturulmuş diz üstü hatıralarla...
“bakmayın öyle
almayın yoksul düşlerimi
ben görüş kiracısıyım, kırmayın baktığım pencereyi
durun durun vurmayın, kent daha yeni temizlendi...”
dinlemediler işte, basıp geçtiler üstünden
kırıldı, yalnızlığın bile paramparça önünde
ıslık yetim gülüşlerin melodisi oldu
karanlığın içindeki şarkıyı dinle
“bana acele selamlar yolla seher yelinde”
duydun mu!
ya bu şarkıyı dinledin mi hiç
“şimdi bomboş ellerim, seni çağırır yaşlı gözlerim
beni öldür öyle git,
yaşamak için senin sevgine muhtacım”
duydun mu bu taş plaktan gelen sesi
senin sağırlığında doldu ölü hücrelerine...
karşı koyma, yaramaz düşler uğraştırırlar
çırpınan bir dünya konulur kucağına
şarkı söyleyeyim derken
dizlerindeki yavru kuşun çırpınışlarına ağlarsın...
ağla suskun masalım,
iki dirhem bir çekirdek diye dolaştırdığım yanım
sabah güneşiyle uyanışı
bilmem ki seyrine dalacak mı soğuk rüzgarın...
17/10/2006-09:15
İlknur KöknarKayıt Tarihi : 29.10.2006 23:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ilknur hanım şiirleriniz çok fazla ama günlük okumaya çalışacam.tebrikler
bu şiiri çok beğendim
Nefis bir şiir olmuş.
Sevgili Kardeşim: İlknur Köknar
Benim kişisel görüşüm: Serbest yazılan şiirlerde vezin kafiye ve hece sayısı tuturmak gibi bir zorunluluk olmadığına göre; şiirin kudretini gösterecek , şiire edebi değer taşıyacak tek bir etmen kalıyor: O unsur da şiirdeki mısraların duygu ve düşünceyi ifade ederken, anlam yüklü olması ve en etkili biçimde bu duygu ve düşünceyi ifade edebilecek donanıma sahip olması gerekir. Elbette bu da: Duygu ve bilgi yoğunluğunun, kültür birikimi ve doğuştan gelen edebi bir yetenek ile uyumlu ve ahenkli birlikteliğini gerektirir.
Şiir hem vezinsiz kafiyesiz yazılacak, hem de duygu ve ifade etme fakiri mısraların bir araya getirilmesi ile oluşturulacak, o zaman da : Bülbül tahtında baykuşun ötüşü duyulur...
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda: Sizin bu şiirinizin tamamına hakimiyetinizi ve şiire ustalıkla yön verişinizi kutlarım.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiirinize Tekirdağ'dan İlk Tam Puan geliyor.
Kardeşimin sayfasına başarılarının devamı dileği ile sevgi ve saygılarımı getirdim. Lütfen kabul buyurunuz.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Dr. İrfan Yılmaz. -TEKİRDAĞ.
almayın yoksul düşlerimi
ben görüş kiracısıyım, kırmayın baktığım pencereyi
durun durun vurmayın, kent daha yeni temizlendi...”
Bu ne güzel bir betimleme ve imgelem (Ben görüş kiracısıyım), yoksul düşlerin sahibi İlknur kardeşim. Tüm sevgiler ve zengin düşler seninle olsun, gönlüne sağlık
ardından gelen ıslık, hasta yatar kucağında
bir dilekçe yazılır
kaldırıma oturulmuş diz üstü hatıralarla...
vah vah! demek kızın ayağı kaymış,düşmüş.
belediyede kabahat. yağmurlu sabahlara bir öare düşünmzler hiç.
fakat bir yere aklım ermedi;...bir dilekçeyazılır,kaldırıma oturulmuş diz üstü hatıralarla.
kuzum siz gündelik yaşamınızda da böyle şeyler mi konuşursunuz hap.yani kadırma oturulmuş diz üstü hatıralar fallan..
aaa anladım herhalde diz üstü bilgisayardan bahsediyorsunuz.
sevgileimle kardeşim.
TÜM YORUMLAR (6)