Yaralı Şiiri - İlyas Kaplan

İlyas Kaplan
1266

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Yaralı

yaralıyız işte…
ümidimizi kesmişiz kendimizden
zifir bir gecedeyiz
geleceğimize ölüm yazılı
ki gecemiz
yunusun gecesinden bin kez daha korkulu
denizimiz olmuş

her dalgasında binler ölü vuruyor kıyıya
yunusun denizinden belalı
yutulmuşuz
elimiz kolumuz bağlı
nefsimiz yutmuş kalbimizi
hırsın ve şehvetin
heves ve hevanın ağzında
sonsuzluk ümitlerimiz boğulmakta
kıyıya çıksak bile balığımız hep yanımızda
bizimkisi daha tehlikeli
yunusun dünyasından

bir duanın firarisiyiz artık
yok başka gidecek yerimiz
hepimiz taifden dönen Allah'ın elçisi'nin
gözlerindeki o pırıltının özlemindeyiz
geleceğin korkularını
aşmak üzere
dünyanın ölüm yüklü dalgalarından
sıyrılmak üzere
kötülüğü emreden nefsin avuçlarından
uçmak üzere…

dualı bir fısıltı taşıyor anımıza
şimdi o duanın avuçlarında
yatışıyor yaralı kalplerimiz
sıcacık tebessümünde eritiyor acılarımızı
yareli hatırasından
bir yar eli değiyor yaramıza

hala orada
okçular tepesi
o gün ki gibi
öylece duruyor
muhammedi şuurun taşa kazınmış hatırası
nebevi sezişin
ateşli telaşlar arasından ruhumuza serince dokunuşu
capcanlı…
ölüm kalım derdinden
öte dertlerle dertlenmenin sarp yokuşu
var yok arası .

vazgeçişlerin kıyısında
duvardan düşen her taşla yaralanır insan
kalbini deler kurşunların hepsi
elinden tutulacak her çocuk
avuçlarını kanatır insanın
küstürülmüş ihtiyarlar gelir
kapısının önünde ağlar

terk edilmiş sevgililerin hepsi
kucağına döker gözyaşlarını
ötelerde umutları tazelenir
başka ülkelerde bir yetim sevinse
bir öksüz doyuverse
hüzünleri silinir
gözlerine pırıltı değer insanın.

bir masum ipten dönse
bir zalim elinden bıçağını düşürse
yüzüne kan doluşur
dudağına tebessüm dolanır
bombaların parçaladığı her beden
bin pıhtı atar kalbine

yol kenarlarında
kuyu diplerinde
çıkmaz sokak başlarında
köprü altlarında
yalnız odalarda
yakasına sarılmaya hazır hüzünler
ve sevinçler nöbet bekler

ayağını geri çekemez insan
başka hayatların kuytularından
uzak yoktur insana
hep yakındır acılar
çok yakındır hüzünler

insandır çünkü
dağların taşıyamadığını taşır omuzlarında
gökleri çatlatacak o ağır sorumluluğu
kalbinin odacıklarında ağırlar
ben olma sancısını büyütür göğsünde

kader böyle imiş işte
dengesiz dalgalar vuracakmış kıyılarımıza
zamansız fırtınalara tutulacakmışız
içimizin kopmayan ipiyle
darağaçlarına bağladığımız
masumiyetlerimizin altındaki sandalyeleri
ayakların kudurmuş öfkesi tekmeleyecekmiş

olmayan kervanları
bekleye bekleye yitirdiğimiz umutlarımızın
yıldızsız ve aysız gecelerinde
katran kazanlarına atılışlarımızı seyrederken
ziftlenecekmiş cellatlarımızın yürekleri
bize elleri bağlı beklemek düşecekmiş

içini tersyüz etmedikçe anlayamazsın kaderi çünkü
yolculuklarını içine yapmadıkça anlayamazsın
gözyaşlarını öfkelerin doğrarken pare pare
kristal kürelerin taşlık yollarda tuz buz edilirken
dallarını fırtınalar
çiçeklerini ayazlar vururken
kaderine sığıntı olamazsın

kader gelir bir vakit baht olur
kader gelir bi vakit taht olur
kaderimiz bunlar olmayacaksa
bu hayatta işimiz ne

*
redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 13.2.2025 10:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!