Hayat bir yaradır, derin ve acı verici. Zamanla iyileşir, yara derisinin altında saklanır ama izi kalır. İçimizdeki bu izler, geçmişin acılarını hatırlatır bize. Kimi zaman gülüşümüzü gölgeleyen, kimi zaman da gözyaşlarımızı hatırlatan bu izler, yaşamın anlamını sorgulamamıza neden olur.
İnsanlar da birer harita gibi, yaralarıyla doludur. Her bir yara, yaşanmışlıkların birer izidir. Kimi yara, sevginin verdiği acıyı hatırlatır bize. Sevdiklerimizin bizi yaralama ihtimali, içimizde korkular yaratır. Bu yaralar zamanla kabuk bağlasa da, izleri kalır. İzler, geçmişin derinliklerine inmeyi ve orada dolaşmayı hatırlatır.
Bazen yaralar, hayatın zorluklarından kaynaklanır. Başarısızlık, kaybetme korkusu, yetersizlik duygusu... Hepsi birer yaradır. İlk anda derin ve acı verici olsalar da, zamanla o yaraları iyileştiren bir güç vardır içimizde. Direnme isteği, hayata tutunma arzusu, yeniden doğma hissi... İşte bu güç, yaraları iyileştirirken izleri de birer hatıra olarak bırakır.
Yaraların izleri, bizim kim olduğumuzu belirler. İzler, geçmişin hikayelerini anlatır. Unutulmayanlar, öğrenilenler, büyüme ve dönüşümün işaretleri... Hepsi birer izdir. Ve bu izler, geçmişi hatırlatırken geleceğe de umutla bakmamızı sağlar.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta