yeşil üzümler gibi salkım salkım,
acıların bizi uğurladığı yollar.
geçilememiş bir eşiğin sancısı,
gün olur saçımızdaki aklarda sızlar.
geçmiş ne zaman geçecek belli değil,
gelecek hangi tarih, hangi zaman?
umutsuzlukla kavuşur gibi tüm kapılar.
sırtında eskiyor zamanla,
bağışlayamadığın hayat.
bozkırın ortasında büyüyor
türküler ve anlar.
durmadan dizerken taşları üst üste,
boyu karanlığımızı aşan binalar.
duvarları sessizlikten,
çatısı korkular…
kanatlanmış bir avuç ev, ay ışığında.
bu ertelenmiş kaçıncı bahar?
içinde bir kez yaşayamadan,
ömrün karşılığında
duvarlarını örmeye devam ettiğin ev
sen ve
senden sonraki kuşaklar…
yalnızlığa bakan bir penceresin,
tek bir kişi için binlerce odan var.
öğrenmeden gözlerini açmayı,
görülmüyor rüyalar.
sen mi kuvvetlisin yaşamak mı diye,
test etmek isteyip
bükmüştün onu hatırla.
ve sonra kendini.
yaşamak esnekti, sen kırılgan.
çünkü
tanımıyorsun,
tanımladığın hiçbir şeyi.
yaşamı öğrenememiş bir çocuğun hıncı,
şimdi yaşamı kırıldığın yerden tamamla.
nasıl büyütmüştü yalnızlık seni.
uyumayı öğrenmeye çalışırken,
sıkılmıştı kahramanlar masaldan zamanla.
bir çocuk parkta,
salıncağı değil
gökyüzünü tercih ediyordu ısrarla.
korku buydu.
henüz dilini çözememiştik.
oysa sessizlik dilimizdi bizim,
umut rüyalarımız.
sel vursa da
yeniden sürülürdü tarlalarımız.
küsmelerimiz,
barışacağımızın habercisiydi.
her zaman
bugünden daha güzel olacaktı
yarınlarımız.
yüzlerimiz, günebakan çiçeği.
uzak iklimlerde hayat bulmuş gibi ellerimiz,
savrulurdu cesur bir kavgayla oralara.
titrek adımlarla yürürdük içimizdeki yollarda,
kendimizi görünce
yabancı sanarak daha uzaklara…
bayat bir güne, dört nala koşan atlarla…
Kayıt Tarihi : 28.10.2024 04:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!