İnsanların hayatındaki en önemli tercihlerden biri, kalplerinde yer edinmesi gereken değerlerdir. Bu değerlerin başında ise Allah’a duyulan sevgi gelir. Ancak zaman zaman insanlar, Allah’tan başka bir varlığı, Allah’tan daha çok severler. Bu, İslam’da şirk olarak tanımlanır. Şirk, Allah’a eş ve ortak koşmak, O’ndan başkasını, O’na karşı duyulan sevgi ve saygı seviyesinde sevmek demektir. Bu, bir kişinin yaratılanı, Yaratıcı’dan üstün tutmasıdır ve bu tercihin bedeli dünyada ve ahirette oldukça ağırdır.
Şirk, İslam’da en büyük günah olarak kabul edilir. Allah, yaratılan hiçbir varlığı, kendisine tercih edilmesini kabul etmez. Allah’a olan sevginin önüne başka bir varlık koymak, O’nun mutlak kudretine karşı bir itaatsizliktir. Bu tür bir tercih, kişiyi Allah’a yabancılaştırır ve ruhsal olarak daralmasına sebep olur. İslam’a göre, bir insan yaratılan bir varlığı Allah’tan daha çok sevdiğinde, bu kişi, Allah’ın kudretini ve otoritesini göz ardı etmiş olur. Oysa Allah, insanı yaratandır ve O’ndan başka her şey geçici ve sınırlıdır. Bu nedenle, bir insanın kalbinde Allah’tan başka bir şeye daha fazla yer vermesi, ruhsal bir yozlaşmaya yol açar.
Şirkin bedeli yalnızca ahirette değil, aynı zamanda dünyada da hissedilir. Allah, O’na karşı gösterilen bu ihanetin karşılığını, kullarının kalplerinde hissedecekleri bir acı olarak ödeyebilir. İnsan, Allah’tan başkasını yücelttikçe, kalbine bir daralma çöreklenir. Bu daralma, maddi dünyanın genişliğine rağmen insanın ruhunu daraltır, sanki dünya bir hapishane gibi gelir. Her şeyin geçici olduğunu, gerçek huzurun yalnızca Allah’ta bulunabileceğini fark etmek, kişiyi kalbinde büyük bir boşlukla baş başa bırakabilir. Ruhsal sıkıntıların kaynağı, yapılan yanlış tercihin bedelidir. Kalpteki bu daralma, insanı yalnızlığa, huzursuzluğa ve içsel bir boşluğa iter.
Dünyada bir insan, yaptığı tercihin sonuçlarını yaşarken, ahirette de bu tercihin bedelini ödeyecektir. İslam’a göre, Allah’a eş koşanlar, ebedi hayatta büyük bir felakete uğrayacaklardır. Allah, şirk koşanları affetmeyecektir. Ahiretteki ceza, sadece dünyevi bir acıdan ibaret olmayıp, ebedi bir kayıp ve hüsrandır. Bu kayıp, Allah’ın rahmetinden mahrum kalmak ve O’ndan uzaklaşmaktır. Şirk, insanı Allah’ın huzurundan, rahmetinden ve affından mahrum bırakır.
İslam, Allah’ın mutlak kudretini ve yaratma gücünü kabul eden bir inanç sistemidir. Bu çerçevede, yaratılan bir varlık, yaratıcıya tercih edilemez. Allah, her şeyin Yaratıcısı ve Mutlak İradesi’dir; bu nedenle, bir insanın bir diğerini, özellikle de O’na yakın bir seviyede sevmesi, mantık dışıdır. Beşer, yaratılmıştır ve sınırlıdır. Bu nedenle, insanın beşeri bir varlığı, Allah’a tercih etmesi, akıl ve mantıkla bağdaşmaz. Allah’ın büyüklüğü, yüceliği ve kudreti her şeyin ötesindedir.
İman edenlerin Allah’a olan sevgisi, her şeyin ötesindedir. Bakara Suresi’nin 165. ayetinde bu durum şu şekilde açıklanır: “İnsanlar içinde, Allah’tan başkasını 'eş ve ortak' tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha güçlüdür.” Bu ayet, iman edenlerin kalplerinde Allah’a duydukları sevginin hiçbir şeyle kıyaslanamayacağını vurgular. Allah’a olan sevgi, kişinin hayatını şekillendirir, ona rehberlik eder ve her türlü zorluğa karşı bir güç kaynağı olur. İman eden bir kişi, her zaman Allah’ı her şeyden daha çok sever ve O’na yönelir.
Yanlış tercihlerin bedeli, hem dünyada hem de ahirette insanın huzurunu bozar. Allah’tan başka bir varlığı, Allah’tan daha çok sevmenin cezası, kalpteki daralma, ruhsal huzursuzluk ve nihayetinde ebedi kayıptır. İslam, insanı doğru tercih yapmaya, kalbini yalnızca Allah’a yönlendirmeye ve O’na duyulan sevgiyi her şeyin önüne koymaya teşvik eder. İman, yalnızca Allah’a olan sevgiyi her şeyden üstün tutmayı gerektirir. Bu sevgiyi kaybetmek, insanın en büyük kaybıdır.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta