Yankı ve sızı... Şiiri - Hasan Belek 2

Hasan Belek 2
341

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Yankı ve sızı...

​çok kez durdum sonra
​göğün yedi kat dibine çöken bu ağırlıkta
her nefeste içimize çektiğimiz o paslı çivi
ve toprağın bize sunduğu berekette
o kadim, o affetmeyen yorgunluk varken (unutma ki)
ve hafıza denilen o acımasız kâhin
gelecekten değil, hep geçmişten haber verirken
ve ruhumuza üflenen o ilahi nefes

bu çamurdan bedende boğulurken
ve vicdan, o en ağır yük
omuzlarımızda bir dağ gibi dururken
ve bizden beklenen o büyük kahramanlık
en basit bir yalanla yerle bir olurken
işte bak
en masum rüyanın bile katiliyiz

ateşten suyu da var edebiliriz oysa
kâbustan bir çiçek de
çünkü unutulmuş sözlerimiz var
sevmek gibi yalın
sadakat gibi çetin
kendi ışığından kaçanların karanlığı kadar
elle tutulur ihanetlerimiz var

işte bak
sakladığımız o paslı hançerin üstündeyiz
​kurtulamadık ama efendim
kurtulamadık bu daracık dünyada böyle
insan kendi gölgesini geçemediği sürece
kurtulamadık böyle
alnımıza yazılan o aydınlık yazı

kendi elimizle karalanmaktayken işte
ben böyle bir avuç topraktan ibaretken
ve tahtında bu kadar kaygısızken zulüm
kurtulamadık böyle
bir adım atsak uçurumda bulacağız kendimizi
gözümüzü açsak kör olacağız

bu rüzgârın nefesimize kastı var
kastı var bu sükûtun kelimemize
göğsümde usulca sızlayan
göğsümü daraltan bir yer varken

işte bak
babamın bükülen belinden başlıyorum eğilmeye
​çok kez durdum sonra
​insanlar gibi acımasızken kendime
yılanlar gibi zehirliyken
ve adı ömür olan bu ziyanda
adı artık bir masalla anılan vefa

ve bir tüccar hesabı olmuşken yürek
insan kendi türüne bu kadar yabancıyken
ve bedavayken üç kuruşluk menfaate bir ömür
düşeni kaldırmanın tam ortasından kaçmak
zalimin gölgesinde serinlemek gününde
elbet ki bizim de
evet bizim de sözümüz dağları devirirdi elbet
çatlamamış olsaydı inancımız

işte bak
bütün telaşıyla kötülük yayılırken dünyaya
bütün kibriyle cehalet avındayken
merhametten ibaretken kedinin fareye merhameti
tokluğun açlıkla pişen aşa merhameti

bir bak
korkulara rehin düşmüştür cesaretimiz
yenilgimiz iliklerimize kadar
ve bu toprağa her zeval haktır
insanlık tarihinin en büyük utancı
evet damarlarına kadar sahtedir

​işte bak
bu içimizi kavuran sızımız
gözyaşı biriktiren umudumuz
ve gecenin üçünü kırk geçerken ömrümüz
zulmediliyor hikâyemize
iyi değilim efendim
iyi değilim bu gök kubbe altında böyle
sabır taşı çatladı çatlayacak ki
dedemin mezar taşından başlıyorum ufalanmaya

Hasan Belek 7 11.2015-Altınkum

etek yazısı

Şiirin en güçlü yanı, evrensel ve toplumsal bir eleştiriden (zulüm, cehalet, vefasızlık, menfaat) yola çıkıp, finalde bu acıyı son derece kişisel ve somut bir noktaya bağlamam.

​işte bak
babamın bükülen belinden başlıyorum eğilmeye

dedemin mezar taşından başlıyorum ufalanmaya

​Bu son dizeler, o soyut "sızı"yı, o toplumsal "ağırlığı" alıp doğrudan bizim kişisel tarihinize, bedeninize ve ruhumuza yerleştiriyor.

Babadan ve dededen miras kalan, nesiller boyu aktarılan bir yorgunluğu ve çürümeyi anlatıyor...

Hasan Belek 2
Kayıt Tarihi : 7.11.2025 21:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Şiir
    Düşündürmeli
    "Silkemeli" okuyanı biraz,

    İşte o zamany "yankısını" bize ulaştırır
    Sızısı da çekilir olur..


    Derindendi
    Tebrikler Hasan Bey...

    Cevap Yaz
    Hasan Belek

    Kıymetli yorumunuz için en derin teşekkürlerimi sunuyorum değerli hocam ??

  • Ayşe Zeyrek
    Ayşe Zeyrek

    Harika ve anlamlı bir şiir okudum kutluyorum şiiri ve şairi.
    Selam ve saygılar sunarım ??

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)