Yirmi birinci asır karanlığı emerek büyüyen,
Kundaksız bir bebek
Ve zaman gebe,
Sancılı bir doğum gelecek
Belli her hâlinde.
Öyle bir asır ki,
Her bina şehirlere dikili bir mezar taşı
Artık çok gövdeli ölüm zamanı
Gölge düşmez bir duvar dibi gibi
Karanlık pazarlarda, esirlik izdihamı
Ve bizlerin kınında,
Atadan, paslanmış birer kavim sancısı
Bu asırda biz,
Kum fırtınasında, gözleri kapalı gençliğiz
İçtiği zehri kusmaya çalışan,
Hakikate susayan
Bir gençlik ki,
Kafatasında yatan düşünceden yorulan.
Ama bilincindeyiz,
Yorulmak en büyük eylemdir dünyada,
Hakk içinse dava.
Dilimizde aydınlığın muştusu,
Kulakları kurşunlanmışlara inat
Baharı başlatan çiçek misali, hatırla
Eğer ki düşüncen taşmışsa zamanda,
Yankı yapmaz sesin bağırsan da.
Bütün bunlara rağmen yine de biz,
Düşüncede ve göğüs kafesinde sessiz sessiz,
Nice kalplerde yeşereceğiz.
Sözlerimiz hayal mi?
Değil gerçek
Bir destan mı anlatılan?
Sanmam, gelecek.
Kayıt Tarihi : 4.2.2019 02:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!