Yanıyormuş yüreği

Dudaklardan
Damla damla sızar meyler
Avuçlarıyla siler dudağını çenesini
Karmaşık düşünceler içinde
Aklına ilk gelen
Geçmişinde yaşadığı aşkın acıları

Masadaki mezelerden çeşit seçerken
Hayalinde kalan resimleri yansıtıyor
Kadehindeki meylere
Belki de adı yazılı kalmıştır diye masada
Gözlerinden bir damla yaş düşer
Acısı taze, bugün gibi
Sevdası amansız takipte
Bırakmazmış peşini

Duygularını belli etmemek için
Kan ter içinde bocalayıp duruyor
Aşk ateşi ciğerdeki harareti yükseltiyor
Harareti son bulsun diye
Kadeh, kadeh meyler tüketiyor

Gözyaşlarını arkadaşından saklıyor
Garipsetecek kendini dalıp gitse hayallere
Yaşı ilerlemiş olmasa dağıtacak masayı
Gençliği geçmiş,
Duman çökmüş şatafatlı meyhanelerde
Şimdi gençliğini arıyor
Boş kalan tahta masalarda

Ölüp gidenler olmuş
Gülüp eylendiği
Kadeh tokuşturduğu arkadaşlarından
Gençliği gecen ortamı arıyor,
İçi birazda onlara yanıyor
Ah gençliğim, gençliğim diye sayıklıyor
Dilinden tek tek sırları dökülüyor
Geçmişteki kırgınlıkları tartışmadan
Aramızdan ayrılan güzel dostlarla
Vedalaşmak isterdim, sözleri
Dilde tekrarlanıyor

Sigara üstüne sigara yakıp söndürüyor
Gençliğini anlatırken yüzünün şekli değişiyor
Yavaş yavaş sönüyor gözlerindeki ışık
Umutsuz bir düş içinde kaybolup gidiyor
Sokaktan geçenler arasından birini arıyor
Gözleri kapıda sanki birini bekliyor

Bitmişliğin, can çekişi gibi bakışları
Acı dolu bükülüş var dudaklarda
Düşüncesinde ne vardı acaba çözemediği
Bir şey arıyor gibi
Eli dolaşıyor masanın kenarlarında
Bulamadığı nedir sormak geliyor içimden
Yalvarıyor gibi bakıyor gözlerime
Duygularını acık etmemeye zorluyor
Kurtulamıyorum diyor
Şu illet dolu meyden meyhaneden

İsteği, her zamanki gibi aynı mezeler
Cacık, salata bir dilim peynir
Uyandırın diyor
Fazla içip kendimden geçersem
Ölüme davetiye gönderiyorum
Yudumladığım meylerle
Bütün zamanlarda ben gibi olanları
Yolda kalanları kucaklıyorum diyor sevgiyle

Aşk acısı
Yakarmış yüreğini
İçmesi ondanmış
Her akşam bu masada
Bir gün gelir elbet
Uyanırım diyor kâbus dolu uykudan
Unutamıyorum geçmişi
Saçlarımda aklar olsa da
Hoştur, insanın geçmişte kalan
Mutluluğunu anımsaması.

Artık meyhane kapanacak
Yavaştan kalkalım
Sigara paketini de unutmayalım
Saat ilerledi oldu gecenin yarısı
Evde bekleyenim var henüz uyumamıştır
Lambayı söndürüp perdeyi aralayıp
Yorgun gözlerle yolumu gözlüyordur şimdi
Benim için endişeler içinde ölecek bir gün
Duygularıma hâkim olamıyorum
Candan seven biri varken evimde
Bu bataklığa düşmem niye anlayamıyorum
Daha çok bekletmeyeyim
Günahına girdim zaten
Her şey geride kaldı diyerek
Ayrılıp gidiyor
Hüzünlü sevdaların,
Acı çekenlerin
Hikâyelerinin yazıldığı meyhaneden

Vasıf’ım Çifte kumrular gibi
Sevdiğimle birlikte
Bulutlara karışıp
Fırtınalara karşı kanat çırpmak isterdim
Mecnun’un, Kerem’in
Ferhat’ın sevdası nedir ki
Benim sevdamın yanında
Çocukların bakışı kadar mahzun
Güneşin doğuşu kadar gerçek.

VASIF TEMEL ÇOBANOĞLU
13.01.2021 ÇARŞAMBA