Köşede duran heybeye dalıyor gözüm,
Benimse niyetim yoktur yeni bir göçe.
Ruhumda buram buram kokuyor közüm,
Bedenim çok takmıyor gidişi bir hiçe.
Nereye niyet ettimse bir kaçış için,
Tüm işçiler kürekle o yola koyuldu.
Köşk bildim evimi kutu gibiyse de içi,
Sanki evleri yokmuşça çatım oyuldu.
İlerde bir çift göz dalıp bana bakıyor,
Kurşun kalemiyle karalarken kağıdı.
Nerde bir çift göz dalıp da bakıyorsa,
Kurşun gibi delip geçiyordu ağıdı.
Dünyamda olup bitenden kınıyorlar,
Çıktıkları sütün rengini karartanlar,
Buradan göçürmek için ıkınıyorlar,
Çiçeklerimi kopartıp sarartanlar.
Sokağımda hep gözyaşı izi bıraktım,
Nedendir kurumadı asrın yağmurları,
Bir adım ama koca bir adım ıraktım,
Bir adım kaldı, benim değil yağmur adı.
Yirmi dört yıl şevkle beklediğim kavuşma,
Yirmi dört mevsim dert kunladı kucağıma.
Bir mi dört mü saniye süren o konuşma,
Yirmi dört cennet bahşetti çöl sıcağıma.
Köşedeki heybe kal diye bakıyormuş,
Bir göçü daha yüklenip alamaz olmuş.
Ruhumda biriken kir, bir bir akarken.
Vakit dolmuş bir yıl az bir yıl çok derken.
Yanılmışım er geç her şey gözlere konmuş.
Kayıt Tarihi : 15.6.2022 07:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)