Aslında bu bir zamanlar kendi kavgaları dahil her kavgadan galip çıkan,ama daha sonra
hayat kavgasında aldığı darbeden dolayı zayıf düşüp tökezleyen,ardından öfkesi sayisinde
tekrar ayağa kalkıp doğrulan ve davasına kaldığı yerden daha güçlü devam eden bir kandırılmışın hikayesi..benim hikayem.yada öz eleştirim ne derseniz deyin.
sevgili dostum...
gitmelerde yenilmiş zaman ve onun getirdiği dayanılmaz sandığımız acıların çöküntüsüydü yaşadıklarıımız.aslında çıkışı bulup çıkmak varken kendi elimizle kapadığımız o çıkışın kapısının ardından kendimize ettiğimiz eziyetin..
aslında bir coğumuzun yaptığı yanılgıydı bu.
kendimizden alıp ona verdiğimiz hak etmediği değerdi aslında yüremizdeki küllenmiyen ateşin yakıcılığı..oysa içimizdekilerini dilimize dilimzdekini karşımızdakine dökebilseydik bu kadar yanmayacak belkide bu kadar acılar cekmeyecektik.bir selvi ağacı gölgesinde acmayacak yatağımızı, kendmizi kendimizde öldürmeyecek,gerekirse her şeyi öldürebildiğimiz gibi onuda sevgisinide öldürebilecektik.ne yanık tenli sonbahar nede ayyaş ruhlu kışlar ezemiyecekti bizi..ama yapamadık.kendimize vermedeğimiz sevgi ve değeri verdik ona. O cüçeyken karşımızda,boy aynasında dev ettik onu..aynanın karşınsda kendimize her baktığımızda her seferinde bir kez daha küçültürken tavırlarımızla kendimizi onu büyüttük yüreğimizde..belki gercek sevgiydi bu ama, kendimize ettiğimiz zülmünde diğer adıydı..bir işkence.
oysa onu o kadar vaz geçilmez yapan biz, yani içimizdeki sevgi değilmiydi.her yalanına, sırf kendimizi kandırmak onu yüreğimizin tahtından etmemek ve vazgecilmez kılmak için sözde bahaneler üreterek haklı gösteren biz değimiydik.yüreğimizdeki kıyılarda her karaya vuruşunda tekrar sevgimizle hayat döndüren,yaşattıklarını hiçe sayıp haketmediği değeri veren
hasreti içimzde kor aleve çevirip,vitrinsiz hayatın sarhoş sokaklarında kendimiz kaybedip,hüznün göğsünden ayrılığı sağan gene biz değilmiydik.Bizdik tabi.ta kendimiz.
bazen düşünüyorum da onun ne sucu vardıki
omu dedi bunları yap diye yanlızca gitti dönmeyeceğini söyleyerek..kendi yolunu çizip kendi hayatını yaşayarak
Bizse isyan bayrağı cektik... ağlamaktan kuruttuk gözyaşlarımızı,kuruttukta astık rüzgarlara,bir daha görmesin diye hiç bir şeyi.güneşin kuytularında sakladık gülüşlerimizi,sigarayı üc pakate çıkartıp, gecelerimizi boşalan şişelerin sarhoş yalanlarına hapsetik.neye değdi o güldü eğlendi biz kendimizi yedik birtirdik, gömdük yaşarken diri diri..
yetmedi bu kadar eziyet,
meze ettik ömrümüzü bir anlamsızın ardından ayrılık ateşine,bir mum yakıp geceye bekledik dönüşü..oysa hiç dönmeyecekti.bir kere gitmişti bizden bir daha gelmeyecekti..
yüreğimiz yüreğimize kurşun sıktı her gece yokluğunda,dilimzdeki kör kurşunda vurulduk..
sol yanımız kurudu sol yanımız çürüdü..ama anlamadık
düşlerimizin düşmesine,hayatımızın bir veda türküsü gibi avuçlarımızın arasından kayıp gitmesine izin verdik.düşlerimizin çıkmazında kaldı kalbimiz.
en büyük ihaneti gene o değil kendimiz yaptık kendimize..gerceği göremeyerek..NEYE YARADI..döndümü..gördümü
şimdi soruyorum kendime ve kendim gibilere kimiz biz..
asılsız bir duyguya, değmeyen bir vefasıza köle,,bir açizmi..yoksa gercekten sevenmi..cevabı olmayan bir soru bu aslında.. sevgi hak edeneyse,vede hak etmiyorsa neydi yaşadığımız acizlikmi. peki.sevgi fedakarlık ve karşılıksız sevmekse o zaman neydi bu, gercek sevgimi..neydi bu ha neydi söyleyin. bir çelişkimi..bilmiyorum
ama bldiğim bir şey var artık. Gercek sevgi yunus balıklarınınki gibi olmalıdır..bir ölünce öbürüde yaşayamamalı, ölebilmeli.
yani ölümüne sevebilmeli..
oysa tam tersi şimdi ki hayat.sen kapayamadığın hüzün penceresinin ardından bakıp şirler yazarken, o kendi geleceğinin kaygısında, kendini kurtarmak için seni kallanarak bir adım daha öne gectiği hayatın, kendini asilsizliğine kurban ettiği sarhoş yaşantısının zafer sarhoşluğunda..
oysa gercek sevgi bu değil dost..gercek sevgi seni ateşlere atıp gecip karşına yada cekilip bir köşeye seni seyretmesi değil,senin yandığın yakanve yanan o ateşte senle beraber onunda yanabilmesidir.
gercek sevgi bu dur.
ömrüde acıyıda hayatı paylaşabilmesidir..
tabi anlayana.. ben anladım ama gec anladım şimdi öfke ve kin çiçekleri büyüttüyorum ona karşı..ama gec kalınmışlığın hengamesinde.
istedimki sizde gec kalmayın, sizde gec anlamayın benim gibi. Sizde yanmayın.önce kendinizi sevin yol yakınken
o zaman kurtulacak belki hayat kendi çıkmazından.
benden bu kadar
sevgiyle dost sevgiyle
Kayıt Tarihi : 28.10.2009 22:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

yani ölümüne sevebilmeli..
oysa tam tersi şimdi ki hayat.sen kapayamadığın hüzün penceresinin ardından bakıp şirler yazarken, o kendi geleceğinin kaygısında, kendini kurtarmak için seni kallanarak bir adım daha öne gectiği hayatın, kendini asilsizliğine kurban ettiği sarhoş yaşantısının zafer sarhoşluğunda..
oysa gercek sevgi bu değil dost..gercek sevgi seni ateşlere atıp gecip karşına yada cekilip bir köşeye seni seyretmesi değil,senin yandığın yakanve yanan o ateşte senle beraber onunda yanabilmesidir.
gercek sevgi bu dur.
ömrüde acıyıda hayatı paylaşabilmesidir
*gerçekten seven fedakardır her dem öyle çok şey var ki söylenecek ben bu bölümü alıp susyorum ve kaleminiz kutluyorum..selam ve dualarımla*
TÜM YORUMLAR (1)