Kınamaya ek olarak: Avrupa televizyonlarında ne kadar bilgisi az Türk veya aslı Türk vatandaşımız varsa, onları Kürt-Türk, İslam-ılımlı din vs. gibi sorulara düşüncelerini sormaya yaygınlaşmalarını, tanıtımın bu halini iyi bulmuyorum… Kınamaya ek olarak: Avrupa televizyonlarında ne kadar bilgisi az Türk veya aslı Türk vatandaşımız varsa, onları Kürt-Türk, İslam-ılımlı din vs. gibi sorulara düşüncelerini sormaya yaygınlaşmalarını, tanıtımın bu halini iyi bulmuyorum… Onlar, halkını böyle yanıltmayı üstlenebilir, ama Türk milletine dürüst haber (acısı, tatlısı, iyisi, kötüsüyle) vicdan borcudur.
Avrupa ülkelerinde bu kirlilik sürerken, Türkiye’de Başabakan da, bu milletten ne çalarsan o kârdır, savaşmaya başlayana kadar yeter de artar der gibi: ‘bu millet çok dertler gördü, buna da katlanacaktır’ gibi sözleri sarf etmeye çekinmiyor bile… tuhaf olan, söylerken gizden bir tebessüm yayılması, toplanmış olan halka hakaretin dozajı… Senin davarlığınla, ben daha çoook gelirim insanlık yüceliği hakkından, deyişin dozajı… Firavun onları küçümsüyor, onlar alkışlıyor… Şu dilencilerin, o ülke bu emirlik gezip dileniyorlar bir tv kanalı ihalesini ödemek içindir galiba, demokrasi örtüsüyle hukuk horozluğu örtünen soyguncuların dilenci sadakası dağıtması, ilginç… sanılmasın ki, taviz aldıkça dayatıyor AB. Sadece bir anlaşmalarıdır diye bir düşünceyi önemsemeyi tercih ediyorum…
Taviz tavizi doğuracaktır elbette. İki kıskaç arasına girmeyi üstlenen AKP, yoruldum deme haklarından kendilerini soyutlamış olduklarıyla, baskı ve tehdit baş vurusuna da hakları kalmamıştır böylece. Bu ancak diktatörlük olur, demokrasi değil… Demokrasi lafları, suçlarını örtmez, kadın başını örtmekle İslam olma şartlandırması gibi. Zira, dinimiz yumuşak, sevecen saygıyla merhamet dinidir.
Tek millet, tek vatan, tek yürek, tek düşünce olmanın zorunluluğuna öncelikle AKP kusursuzca uymalı, diğer partiler muhalefet olarak bir başarı koruyabilir bu şartlarda… Gazeteci, gözlemci yetiştirilip, korunmalı. Vatanın her yöresinde her yenilik, yabancı tavsiyesi hislerini bildiren bir millet bilincine desteklenmeli. Yörelerin yaşamı yerlilerin yürek sağlığında dayanıklılık seyrettirebilir. Vicdani tutumlar sıkı kontrol gerektiriyor. Zira, vatan toprağının yüreğine kazı işleri çoktan başladı. Kişisel çıkar histerisi vatan ve millet çıkarını yıpratmaya ahlak sızlatacak bir fırsatçılık eşiğidir. Bu hükümet bunu, dış ülkelerle ortaklaşarak dayatıyor millete… yerli işçi bile hayal daha hâlâ…
Orada burada olur olmaz, bilir bilmez ve bir amaca koşullandırılmış konuşmayı destekleyen Batılı, bu Yahudiliği, karmaşa yaratıklanma histerisine yeteneğini insanlık sanabilir, kendi hakkını kendisi üstleniyor, bedelini de hesaplıyordur mutlaka ve böyle tükettiler bilgiyi, teknolojiyi sahiplenen vahşetleriyle Afrika kıtasını da…
AB baskısı, AKP ile eğitim, hukuk, tıp alanıyla sarsıtılan toplum yaratma coşkusu olduğuyla, yine AKP üzerinden anlattırılmalı! Ve yine, ticaretini gütmeye hareket ettirilen bir hükümet olunamayacağı, bilgisizlikleri, ihanetleri veya histerileri millet olarak mutlak denetlenecekler! Bildikleri gibi hareket ettirilmeyecekler! İhanete beslendirilen bu günahkârlıkla suça gönüllülükleri kontrol edilecektir!
Her partide, milletvekili, gözcüsü olmaktan öte, partiye başkanlık etmeye kadar göze alacakları iyimserlik pozları dahil, mücadele adına ne varsa yapacaklardır. Bu emeği vatan ve millet hayrına dönüştürme yeteneğine hakim olmayı bilecek, vatan yüreği taşıyan bir millet aşkı ve eğitimde beyni ile iç güdüsü, düşünme kapasitesiyle korunmalı. Eğitim yeniliği ile uslu, uysal denilen ve rekabet soytarılığıyla beyni yorulan, iç güdüsü tımarlanmış ürkeklikle uyuşukluğa eğitilmeleri önlenmelidir. Yeni eğitim kuralları, bu eğitimle mezun edilen öğretmenler, ailelerin olanakları, çalışma ve çıraklık olanaklarıyla orantılı olabilmelidir.
Yani demek istiyorum ki, bu kadar ciddiyet yaşamı selamlıyorken, şu hükümet denilen maskaralığın ticaret histerisini toplumda dilencilik sadakasıyla, mecliste ‘ne derse(m) onu yaparım Türkiye’de’ türemenin hayrı ne olacak?
Mecliste sayın Genç beye fiili eleştiri uygulaması, AKP’nin demokrasisine şiddet eylemi örtüsüdür. Örtü-manilik bu be… her yerinde örtü var… Kapatılmış…parti ağzı yapıyor işini, gölgesi düşüyor dişini…
Niye imza toplamıyoruz, Anayasa mahkemesine verilen dava hukuksal haktır, vicdani haklılıktır, Türk milleti isteğidir vs. diye…?
Nisan 2008
Sevinç KavukKayıt Tarihi : 20.4.2008 22:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kaleminize sağlık ...
TÜM YORUMLAR (1)