Solan güneşin ilk nöbet değişim saatinde
Canından bezmiş ayın suratına dalıyorum.
Gündüzden gözüme yapışan yağmurun izleri
Kirpikleriminden dökülen...
Ya da dökülmeden sıkışıp tutsak kalan damlalar benimle.
Benim benle başbaşa kalan ilk dakikalarım
Yüzleşmem korkularımla saliselik oluyor.
Titrek mumun ışığında ona eşlik ediyor içimin titremeleri
Sonra kapatayım diyorum gözlerimi
Olmuyor, yapamıyorum.
Aynaya takılıp kalıyor gözlerim,
Ellerimi uzatıp aynadaki zavallı kıza dokunmak istiyorum,
Yabani bir tay gibi ittiriyor aksim ellerimi.
Bir ısırık, bir ısırık daha, sonunda kanıyor dudaklarım.
Her yaşadığım olayda sıktığım dişlerimin gücü
Dudaklarıma yetiyor.
Bir yumruk et parçası olan kalbime hükmedemiyorum
Kolay değil, koca bir ömrü tek başına taşıyor,
Ama yoruldum....
Bugün farkettim kendi iç sesimi dinlerken;
Vazgeçmişim ben artık herşeyden.
Hiç bir korkusu olmazmış, ölümden korkmayanın,
Galiba o yüzden böyle umursamıyorum hayatı.
Bir zar salladım ve yenilgimi ispatladım.
İtiraf ediyorum; herşeyden vazgeçtim, herşeyden.
Hatta; bütün bir ömrümü taşıyan yumruk kadar et parçasından
Yani yüreğimden, yani canımdan, yani ömrümden,
Yani kendimden vazgeçmişim ben...
Kayıt Tarihi : 8.12.2009 09:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hikmet Tekin Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/12/08/yani-24.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!