Gün yirmi dört saat
Uykuda, uyanık
Apaçık
Bir ihanet türküsü
Aşındırır durur halatlarını.
Martılar uyanır duruma
Rüzgarlar uyanır.
Görmesen de
O gizli düşmanı, o şeytanı,
(Ne fark eder,
Terk edilmiş
ya da terk etmiş olman)
Kaynatır durur içindeki volkanı.
Bir yanın vurgun mağduru,
Cansız,
Yaşama sevincin
Uçurumun orta yerindeki çiçek.
Sapasağlam görünürsün.
Her düşüşte,
Ellerini hep parçalayan,
İntikam dallarına tutunursun.
Hiç sönmeyen bir yangın yeri olursun.
Bilmezsin
Dağın öte tarafında
O bildik nehrin ters aktığını.
Bilmezsin
Seninle filizlenen dallardaki meyvelerin
Nasıl bozulup sarktığını,
Bilmezsin,
Eski bir bakışın,
Çoktan unuttuğun bir sözün,
Karşıda
Ne derin izler,
Ne iyileşmez yaralar bıraktığını.
Bilmezsin
Bir zamanlar kıvılcımında tutuştuğunuz ateşin
Buza dönüştüğünü sandığın
Tertemiz suları
Nasıl yaktığını.
Bilemezsin,
Varsa eğer
İki çocuklu ve mutlu gözüken bir evliliğin,
Arkasında kocaman bir harabenin yattığını.
Gerçek olan,
Hiç durmadan
İç seslerinizi kirleterek birbirinize taşıyan şeytandır,
Çıkar durur,
Her taşın arkasından.
Gerçek olan,
Yanılgılar üzerine oturmuş
Ondaki yalan,
Sendeki yalandır.
Yani sizden,
Yani ikinizden başkası değildir,
Canlarınızı yakıp duran ateşleri,
Tutuşturan.
Eski güzel günlerin
Durup durup göz kırpmalarıdır,
İçinizdeki yaşlı çocukları
Canlı tutan,
Uyutmayan,
Hatta
Ağlatan.
17 Eylül 2013 Salı
08:30:41
Kayıt Tarihi : 17.9.2013 08:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevdalar vardır çoktan bitmiş olmaları gerekirken bir yerlerde için için yangınlarla yaşamaya devam eden. Bu onların şiiridir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!