Boranlara denk geldim.
Ben, sen kokmak istiyordum.
Ağıtlar, zılgıtlar beynimi kemiriyor.
Ben, seni duymak istiyordum.
Tutunduğumuz dallar kırılıyor, yollar kararıyor.
Ha bire kıyametler kopuyor küçük dünyamızda.
Biz, güneşin ışıltısına hasret kalmışken;
gündüz, gece gibi zifiri karanlığa bürünüyor.
Ben, ruhunun varlığına bile razıyken;
sen, bedeni varlığını esirgiyorsun benden.
Durmadan üstümü karalıyor,
beni görmemeye çalışıyorsun.
Ama bilmediğin bir şey var.
Döktüğün gözyaşları avucuma düşüyor.
Tuzlu gözyaşların beni yakıyor.
Bırak da ellerim mürekkep koksun.
Bırak da sözcükler anlam bulsun.
Acılarımıza yeni acılar peydahlatıyorsun.
Bilmediğimiz acılara yeni gözyaşları döküyoruz.
Yapma!
Kaderin verdiği sensizlik acısı yeter bana.
Başka acılar ekme gönül bahçeme, yapma.
Birbirinden kutsal anılarımız var bizim.
Dokunma şu kutsallığa, bırak da öyle kalsın.
Çıkar aklından şu cinayeti.
Sen meleksin, beni öldüremezsin.
Seni sevmeme engel olamazsın.
Düşlerime gelmeye mani olamazsın.
Kaç kurşun feda ettin,
hiçbiri göğsüme denk gelmedi.
Artık vazgeç.
Bendeki sen aşkı
ölüm gelmeden toza dumana karışmaz.
Kayıt Tarihi : 28.10.2018 00:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
10 AĞUSTOS 2018 CUMA

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!