Yamaçtaki Ejderha Destanı- Sivas

Sivas'a bağlı Çaygören ve Küpecik köylerine giden yol epeyce dardır,
Burdaki tepenin yamacında sanki ejderhaya benzeyen bir taş vardır.

Buradan geçerken ejderhaya taş etılır,
Yörede bu taşa dair bir efsane anlatılır:

Çok eskiden bu köyde yaşayan bir karı-koca, sabah tarlaya varır,
Öküz ile tarlasını sürerken tepeden bir ejderhanın geldiğini görür.

O esnada adam, 'Ey Allahım, bu musibeti başımızdan al gideyim der,
Ben de Yüce Rabbim sana şu kocaman öküzü kurban edeyim' der.

Allah da ejderhayı taşa dönüştürür,karı-koca evlerine döner,
Öküzün kurban etmeden ertesi gün tarlaya çalışmaya iner.

Derken bir gürültü kopar, dün taş kesen ejderha canlanmış geliyor,
Etrafta ıslık sesleri yankılanmış,tarlanın her tarafı toz duman oluyor.

Kadın kocasına sinirlenerek 'Dün sen öküzün birini kurban edecektin,
Sonra da etlerini alıp pay ederek tüm köylülere dağüıtmaya gidecektin.

Şimdi öküzün buracıkta kendi elimle keseceğim deyip bıçağı kapar,
Sarı öküzü kurban edip köye dağıtacağım der ve öylece de yapar.

Öküz kurban edilince toz inişir,
Ejderha ikinci kez taşa dönüşür.

Rivayete göre ejderhanın burun deliklerinin birinden su akarmış,
Diğerinden ise çok eskiden zehir gibi bir sıvı sızıp kötü kokarmış.

Bu yere yamaçta duran eskiden taş olmuş ejderha denir,
Bu zehirin kurbanı hemen kesmedikleri için sızdığı söylenir.

Zehirin sızdığını gören kimse artık yoktur,
Suyun aktığını gören insanlar ise çoktur.

Son dönemlerde ejderhanın baş kısmı tahrip olup bozulmuştur,
Bu ejderhanın burnundan sızan su da zehişr gibi kurumuştur.