Yalvaran Bakışlarla Gördük Emeklileri

İçlerinde bir hüsran var gibiydi Ya Rabbi,
Yalvaran bakışlarla gördük emeklileri,
Yaşamları adeta zor gibiydi Ya Rabbi.
Bir ömür tükettirip kırdık emeklileri,

El açacak haldeler şu ramazan gününde,
Yüzleri gülmedi ki bu gününde, dününde,
Kimsesiz, yoksul, garip kaldı zalim elinde,
Köpek gibi kırlara sürdük emeklileri.

Evde aşı kalmamış, sokakta oğlan işsiz,
Kıza çeyiz gerekir kalacak evde eşsiz,
Akşam eve gidecek, para yok, sofra aşsız,
Yazıklar olsun size, vurduk emeklileri.

Üç beş kuruş aşkına asgariden çalıştı,
Sırtına vurduk semer, garip idi alıştı,
Anadan doğasıya yokluk ile buluştu,
Acımadık damardan sorduk emeklileri.

Seçim günü gelince iki büklüm durdunuz,
Hani nerde, ne zaman seyyanen maaş verdiniz,
Oy toplamak Vallahi sizin yine derdiniz,
Bin türlü yalan lafla kurduk emeklileri.

Allahtan korkan nerde, cebe atan atana,
Madalya takacaklar vatanımı satana,
Alkış tutuluyor bak aşa haram katana,
Çile ile yoğurup kardık emeklileri.

Bir nokta seksen üçe şükret dedi birisi,
‘Peki’ dedi yılıştı alkış tuttu gerisi,
Kalmadı emeklinin sırtındaki derisi,
Çul ile çaput ile sardık emeklileri.

Allah versin cezanı, ne deyeyim ben sana,
Şu verdiğin sadaka reva mıdır insana?
Ye, iç zehir olacak hakkımı kana kana,
Can evinden ikiye yardık emeklileri.

23.Ağustos.2009 02.05