Yalnızlık Rızaları Şiiri - İsra Ahmedoğlu

İsra Ahmedoğlu
42

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Yalnızlık Rızaları

gençtim içimde duraksız bir tufan belirirdi
boynuma yalnızlık rızaları sarıp inerdim
kendimi aramak
kendimi bulmak bulmacasına
zor gelirdi tüm bu tufanlar
güneşler taşları çatlatıp
çiçekler doğurturdu
güneşler taşların ebeliğini yaparken
kırılmış bir çiçek, bu ne biçim dünya
derdi
kırılmış bir çiçek, bu ne biçim dünya diyorsa
ben o kırılmış çiçeği derviş bellerim

gençtim evlere sığamamamla övülürdüm
kırılmış bir çiçeğe kök olayım diye
kendime küçük bir mezar bahşederdim
biraz kök olabilirsem kurtulurdum
bu ne biçim dünyadan
ama bir yüz vardı ki
dokundukça ellerim yanardı
dokundukça tutsak etmek isterdim
kendimi vahşi bir aslan gibi
kebir kebir kafeslere
bir elim suda boğuluyor
bir elim o yüzde yanıyordu
bu ne biçim dünya
sahiden de diyordum

gençtim rüzgar geçici tatsız bir hâldeydi üzerimde
rüzgardan, dosttan ve kalabalıktan
şüphe etmekle yükümlüydüm
içinde yürüdüğüm renksizlik
aklımı, göğsümü, fikrimi kaplıyordu
sessizdim, her sabah ve her gece
çiçekler kadar sessizdim
sessizlik ve yalnızlık rızalarının
çizgileri alnımda belirmeye başlamıştı
biraz kök olabilirsem kurtulurdum
bu rızalardan, ve biraz
bu ne biçim dünyadan.

İsra Ahmedoğlu
Kayıt Tarihi : 9.12.2022 04:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!