Azalmaktır.
Kendine yabancılaşmaktır.
Tek başına kalmaktır bir istasyonda.
Bir köşeye çekilip,
Herkese yol vermektir.
Suskunluktur.
İçini dökmektir dağlara.
Sevgiden yoksunluktur.
Yarın korkusunu yaşayıp,
Kendinden uzaklaşmaktır.
Tutsaklığıdır canın tene.
El yordamıdır karanlıkta.
İçindeki sürek avına sabırdır.
Bir soluktur efkara.
Akrepsiz yelkovanıdır yaşamın.
Teslim olmaktır iç dünyaya.
Yön;
Önünü, ardını bilmektir.
Yanılmalarını ortadan kaldırıp,
Bulunduğun yere gitmektir.
Rüzgarda duman olup tütmektir.
Deniz feneridir açık denizlerde,
Yüreklere sızı düşerken.
Yakamozdur
Işıktan yol yol.
Karanlıkta
Bir yeri eşerken
El feneri,
Aydınlıkta yanılgıya düşerken
Tanyeridir
Yön.
Batarken güneş gibi
Bir gruba dönüşmektir ufukta.
Kuzey yıldızıdır gecede,
Sonsuzluklarda pusula.
Öfke;
Gülde dikendir.
Bazen son sözün,
Bazen iki gözün
İki çeşme.
Akarken kuruyan pınardır bazen.
Yakamozlarla dinlenirken
Birden delilenen tusunamidir denizde.
Bir mum ışığı gibi titreyen aydınlıktır.
Boradır,
Tipidir.
Gözü karadır,
Sözü yaradır.
Kontrolden çıkışıdır aklın.
Lav püskürten yanardağdır.
Patlamaya hazır bombadır öfke
Ölüm;
Gözyaşına dokunup
Kullanılmış bir bedene dönmektir.
Birazda tarih olup,
Yanarken sönmektir.
Tepki vermeyen ettir.
Şuurun kaybolmasıdır sonsuzlukta.
Fotoğraflarda surettir.
Bir ilmektir.
Yaşamdan
Kendini
Silmektir.
Ölüm…
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta