Yalnızlık Şiiri - Ahmet Emer

Ahmet Emer
437

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Yalnızlık

bir değil beş değil on değil geçiyor
geçiyor günler haftalar aylar
ayrıldım ayrılalı gelmiyor sılamdan haber
ellerin köyünde yok kimim kimsem
ana baba bacı kardeş yar özlemi duyarım
kör pencere sağır duvar dilsiz yatak küt soba
sarmışlar çepe çevre dört bir yanımı
ha derim hı derim yok bir ses ne de yankı
ne fare tıkırtısı ne sinek vızıltısı
kulakları sağır eden bir sessizlik
korkulur inan ayak sesinden hatta nefesimden
keserim bir an soluk almayı
dinlerim allah dinlerim ancak
kulaklarım uğuldar tüylerim ürperir bir an
kör pencere sağır duvar küt soba ateş yastık
inkar etme gel de sen allahı
gel de çıldırma ağlama vurma başını yerlere
yumruklama duvarı ürperme
büzülme yatağın içinde kaskatı
yarı uykulu bekleme sabahı korkulu düşlerle
saymadım beş mi oldu on mu gönderdiğim mektuplar
yok bir haber ne gazete ne radyo yok yok yok
bilmiyorum neler oluyor dünyada
hatta türkiye' de
beş kilometre ötede
allahım burası mı yoksa cehennemin
en günahkar kulun ben miyim söyle
duyuyor musun beni ses ver
var mısın yok musun hani neredesin hey
hangi kovukta hangi bulutun arkasında gizlisin
hangi yıldızsın göz kırpan
aha şuradaki mi şu parlak yıldız
yoksa şu hayalet misin başucumdaki
o o koca tırnaklı eller senin mi
ya o kor gibi gözler soba kadar ağız
ne o sobanın içindeki dirgen gibi şeyler
yoksa dişlerin mi onlar
gelme yok hayır gelme üzerime gelme be
indir şu koca kanatlarını
hayır hayır hayır hayır yok hayır hayır
gözlerim kapanmıştır o an belki açık bilmiyorum
uçuyorum artık boşluklara uçsuz bucaksız
yatağın içine gömülüyorum iyice derinliklere
bir el mi itti yoksa kendim mi yapabildim bilmiyorum
bacağımın biri uzandı o an
öbürü yine karnıma gömülü
neden sonra aynı el öbür ayağımı da çekiyor
biraz sonra yine bir el tuttu beni sağ tarafıma döndürdü
işte parmakları ince tombul tırnakları yeni kesilmiş
uzatıyorum elimi bak çekmiyor kimse o eli
yakaladım işte bak avucumun içinde
ama sıcacık yumuşacık ufacık bu el
anamın eli mi ne yoksa
yoksa sevgilimin eli mi sıkıyorum iyice çekmiyor
batırıyorum tırnaklarımı iyice acıtırcasına
işte o an gözlerim açılıyor ve
yorganın bir kenarını yakalamış olduğumu görüyorum
pencereden giren bir tutam aydınlıkta
alnımda boncuk boncuk ter
dudağımda köpükler
dilim damağım kurumuş.

mesçitli köyü-1974

Ahmet Emer
Kayıt Tarihi : 6.1.2007 00:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Öğretmen olarak gittiğim Erzurum'un İspir İlçesi'ne bağlı (Vartinik) Mesçitli Köyü' nde geçen ilk aylardı. Sanırım aralık olacaktı. İklimine alışamadığım için hasta olsam gerek. Moralim de bozuk. Belki bir kabus anı sonrasını anlatıyorum. Sevdiğimden mektup yok. Radyom falan da yok. Televizyon zaten yok. On sekizime yeni girmişim. Yalnızım. 26 Saatlik otobüs yolu olan gurbetteyim. Üstelik ilk gurbete çıkışımdı.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Celil Çınkır
    Celil Çınkır

    Muhteşem bir hayal gücünüz ve duygu yoğunluğunuz var Sevgili Ahmet Emer.
    Bunun neticesi olarak ta enfes bir şiir çıkmış ortaya.
    Kutlarım bu güzel şiiri ve de şairini.
    Saygımla....
    Celil ÇINKIR

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ahmet Emer