Batar tenimin nazikliğine düş kırıklıklarım
Vücudumda serin serin ter taneleri dolaşır,
Kaçak çay kıvamında, karadır bu gece düşlerim.
Nedense ayrılıkların başında değil de,
Hep vuslatın arifesinde hüzünleniyorum
Hüznümden olacak ki, yakında vuslat olur diye bekliyorum…
Güneşe sırt dönmüş duvarlar
Ve penceremin dibindeki akasya
Akşam karanlığını odama
Erken misafir ediyor
Keskin ışığıyla sokak lambası
Yarı tutulmuş güneş ürkekliğinde
Ağaçlara sahte bir son bahar kılıfı giydiriyor
Penceremde yağmur kokusu tıkırtılar
Camların kirini yalıyor
Ruh halimde;
Gereksiz bir intiharın uğultuları
Günlüğüme fesat düşünceler işlemekte
Islanmış it ulumaları
Bölüyor dalgınlığımı
Ve hasretlik gönlümde
Umutlar
Bir bir sönüyor bu gece
Sokak lambasının utangaç ışığı;
Yine odama sızıyor
Sinmiyor beyaz duvarlara
Kirli bir yorgan gibi
Üstüme çöküyor bir kâbus ağırlığında
Ve yastığımdaki hafif uyku kokusu;
Beni pasaklı çocukluğuma götürüyor
Biliyorum; hiçbir şey geri getiremeyecek
Ne kaybettiklerimi, ne de ulaşamadıklarımı
Ama ne yapsam da
Kurtuluşum yok
Bu hayal nöbetlerinden…
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta