Yalnızlığın Girdabında II Şiiri - Hamza ...

Yalnızlığın Girdabında II

Füsunlu bir bakışla süzünce gökyüzünü,
Yıldızları yıldız yıldız yapardın.
Seninle bir türküde nakarat olmak vardı,
Güneş gibi gözlerinden ilhamlar almak vardı,
Düğünlerde göz göze parmak şıklatıp,
Konvoylarda köpük köpük gülmek vardı,

Oysa şimdi bir bilsen nasıl yalnızım.
Biri saati filan sorsa, sevinçten ağlayacağım.
E den başlayıp Z ye kadar yürüyorum.
Yetim kalmış çocuklar gibi
Yuvasız yurtsuz ellerimle
Caddeleri biçerek yürüyorum.
Yakası açılmadık küfürler var ağzımda,
Geçtiğim sokaklara saçarak yürüyorum.

Çaresiz başım benim, nerdesin?
Nerdesin, yirmi beş yaşım?
Bu karanlık bitse artık diyorum.
Devrik cümlelerden örülü yalnızlık şiirleri,
Bu dilim dilim doğranmış Ekim-Kasım geceleri,
Bitse artık…

Bu gece de sen gireceksin rüyama
teklifsizce
ve her gece sen.
Bir sağımda bir solumda olacaksın,
bir sağıma bir soluma döneceğim.

Beceremiyorum aşkın gerçek yaşamdaki izdüşümünü.
Fakat gözyaşlarımın tuzu,
kirpiklerimin nemi olmaya çağırıyorum seni.
Şah damarın olmayı teklif ediyorum...

Omuzum... Omuzdaşım...
Nerdesin?
Bu karanlık bitse artık diyorum.
Devrik cümlelerden örülü yalnızlık şiirleri,
Kulaklarımda uğuldayan bu vahşet musikileri,
bitse artık

Bir rüzgâr çıksa; silip süpürse
yılların alnıma çizdiği nakışları
Sonra bir ay doğsa; alıp götürse
gözlerimdeki evhamlı bakışları...

Hamza Çelik
Kayıt Tarihi : 9.7.2014 01:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hamza Çelik