Anladım ki artık çabalar boş.
Yalnızlık denen şey kaderim değil.
Kaderim kendi elimde ama hala yalnızım.
Yalnızlık denen şeye mahkum edilmişim belli ki.
Belirsiz bir şey beni büyülemiş.
Yalnızlık denen şeyi iliklerime işlemiş.
Kıyısından, köşesinden geçemiyorum aşkın.
Yalın bir hayat ve
kahrolasıca bir bedenden ibaret her şeyim.
Maddesel anlamda sahip olmadığım gibi hiç bir şeye,
manen de aynen,
sahip değilim tek bir şeye.
Köstebek gibi kazıyorum tünelleri
kaçış için bu hapisaneden ama nafile.
Hep etrafı çitlerle çevrili bir bahçeye çıkıyor tünelin ucu.
Atlayıp geçemiyorum engelleri.
Mecalim yok bunu becerebilmeye.
Sürekli bir melodi dolanıyor dilime.
Yalnızlık kader değildir ama sen mahkumsun buna diyor.
Anlamak istemiyorum.
Başka şeyler düşünüyorum.
Bildiğim güzel şeyleri aklıma getirmeye çalışıyorum.
Ama yinede beceremiyorum.
Kurtulamıyorum.
Yalnızlık işte mahkumiyetim.
Nedeni yok.
Sebebsizce bir şekilde mahkum edilmişim yargılanmadan.
Sorulmadan.
Karşı çıkmıyorum zaten.
Alışıyorum bu şekilde yaşamaya.
Alışıyorum değil artık,
alıştım kendimle başbaşa kalmaya.
Anlatamıyorum insanlara amacımı.
Anlatmak ta istemiyorum zaten.
Zaten anlamıyorlar beni.
Didindikçe kendi kendime üzülen hep ben oluyorum.
Kendi kendimi yalnızlığa mahkum ediyorum.
Kayıt Tarihi : 22.4.2014 02:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!