Çatısı akan evlerde büyüyen çocuklardık biz,
Gamga kabuklarıyla yanan teneke sobalarda ısındık.
Saftık, berraktık ama mangal gibiydi yüreğimiz,
Yetinmeyi bilirdik olanlarla...
Çamurlu yollarda oynayan çocuklardık biz,
Pantolonlarımız yamalı, yırtık, süveterlerimizde sökükler vardı.
Çamurdu, ağaçtı, tahtaydı oyuncaklarımız, kırık, dökük,
Birbirimize tebessümü bilirdik en çokda
Tahtadan tabanca, keçi dışkısından saçma, erkeksen kaçma!
Ne güzel oyunlardı oyunlarımız...
Ey betonun çocukları, güneşsiz...
Ey teknoloji düşkünleri, yalınız kalmışlar...
Sizler Nereden bileceksiniz komenin, çelliğin, beştaşın zevkini.
Nerden bileceksiniz ağzınızla silah sesi çıkarmanın güzelliğini..
Attığını vuran, birbirine kıyamayan çocukların devrini.
Şimdi, oyunlar sahte, yaşamlar sahte, adamlar sahte...
çocuklar gerçek sadece, herhalde..
İbrahim Ethem KUNDAKCI
06.11.2020
Kayıt Tarihi : 6.11.2020 16:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!