Hallemmi Gabaasan Lele Murtaza Garamustafa Yitimosman Ahmetcavus Arigömer Halbbaamcavus Kördayi Gobelin Hamza Memedali Üsssüng Alisman …bir köy olup lok tasinda dam yuvarlarlar, eksik gedik bakarlar, yikik duvar örerler, esigi yolagi yolu örtmeyi kapsaligi dami paceyi elden gecirip tamir tumar ederlermis…
Bektesin üstünden tozlu yollara karistikca seyriseferi artip cogalan öküzlerin boyunduruklarina yahut arabalarin dizginine y üklenen kagnilarla birlikte atlar arabalar, topragin agir yükünü hasada harmana kendi bildigi dillerde cagirip calan calgilarin essiz bestekari gibi sanki kendiliginde gidip geldikleri hayatin irgatligini bilmis bellemisler gibiymis…
Garümerler, Kösemler, Acerler, Diremler, Dirilar, Gobeller, Gubatlar,Sagirhasanlar…herkes herkese oymak öbek dam boyu esip yagan karli kis günlerinin cakmagini cirasini yakip tütüttügü ayaz buz günlerini bahara erdirip güne günese cikarttiktan sonra baslayan mesaggatli telasasini kimi Halloglu, kimi Küllünün Abdulla, kimi Dandik, kimi Anisin Osman,kimi Fahi Ömer, kimi Kel Gadir, kimi Copurun Goddus, kimi Topaldayinin Ömer…ya elinde dolali at kamcisi yahut sirtina dayali kolari arasinda igde cereginden mesesi, emek zahmet gidip geldikleri her yere yaz düsermis, sigirciklar kus olur ucarmis oraklanmis tirpanlanmis desteler yigini ilginlara ve tarlalara…
Karsidan karsiya birbirine bakisarak koklasan alic agaclarinin dali gölgesi özenle özenmis yogurdun miskin mekaniyken, gün ilerledikce öbekleri cogalan yigin diplerine siginan gölgelere uyunun serinligi daim olsun diye saklanip konulan avanos testis, sitilde belki pilav belki cicek dolmasi belki bulamac belki madimah cacigi..circir böceklerinin calip söyledigi hoyrat bozlaklarla olgunlasip maasillenen kaysilar keyfini bilenin yalinkat yavan bazlamaya dürüp sardigi ögünü destebasan armutlariyla veya alacasi henüz asmasinda tüllenen salkimlarla azziklanip katiklanan harman karmandan düvenlere binip dolanir dönermis dilli güllü devran…
Dirgenlere batar mi saplanir mi demeden biner, cekip sürükleyenini bulursam yokus yerlikte yüzünkuylu kayip gidermisim, anadutu atsiz arabalara kosarmisim, tedavülden kalkan ve ahirin duvarinin dibinde durup duran dedemin dingilsiz tekerini iinise yokusa sürermisim kalesiz kulesiz keyfimin kahyasi burcu hisardan…
Aksamlari copurun izzet ökcesine basip topugunu düz ettigi omu yan yatan damlararasi voltasi sirasindan, günevveli Tahtasakal ` in Dursun Ogulcuktan gelin ettigi dügünle yeni evliydi. Harmnlarinin bitisigine ayak yollu bir hela derdi catti. Helanin damini örrttü. Gitti yesil rengindeki naylon ibrigi aldi geldi. Girdi cikti helaya. Tam evlerindeki örtmeye girecekti ki….gürrrrrrrrr…cali cilpi helik hülük birbirine darmaduman olmustu..
Aksamlari…
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta