Yaldızlıdır uzağı aramak düşü

İlyas Kaplan
1333

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Yaldızlıdır uzağı aramak düşü

bir vuslattır
yüreğinde sevda taşıyanlara
ayrı bir heyecandır
geçmiş zaman
yaşanılan mekan

yaşamak
yolun sonu ile başını bilmekten çok ötedir aslında
yanı başından akar gider
bazen bir ırmağın suyu
bazen bir kuşun tüyü
bazen gündüzün geceye evirilmesi
bazen de ömrünün sonuna gelmiş bir ağacın
düşen son yaprağıdır
bilemezsin

hiçbir zaman
popüler bir yazar olmadım
o dar ve derin okuyucu kitlesinin yeri
her zaman özel kaldı
bende

bütün söz ve mana acemiliklerine
taşkın heyecanlara
hayatla yazının sınırları arasındaki
kayboluşlara rağmen
o soyut dünyayı öylesine paylaştım
ve şiirleri öylesine…

onlar
benim gördüğümü göremediler
bilemediler çıldırmak üzere olduğumu
heyecanlarım
taşkın bir ırmak gibi
akışkan
coşkulu
hüzünlü
bir o kadar sessiz
ve vakur

bir de kışkırtan rakamların
sayıların tevafuku var
işin içinde
benim şairlik yaşım
ebcetle kırk beş
yanı kırk beş sene
gelip geçti
bu köprünün altından

yazmakla başlayıp
yazmakla biten
bir ömür işte
yazmak istedim
hiç kimsenin söylemediği şeyleri
hiç kimsenin söyleyemediği biçimde

yaldızlıdır uzağı aramak düşü
içinde ararken kaçırdıklarını
anladığında ömrün ışığı sönüvermeye yüz tutar
bakmadığın yerdedir hayatın manası
isyan ruhlu
hemen kıyında
bir köşede
dibindedir
nedense bilemezsin

kendimizi
kalıplarımıza sokmaya çalışmak
öz benlikleri
karakter ve gelişimleri zedelemek
sahih bir inanç sunarak
okumayı, anlamayı, aklını kullanmayı
öğrenmek yazmakla olur

geceler boyu sokakları anason kokan bir şehirde
yüreğin fırtınaya tutulmuş denizler gibi
kol kola en güzel aşk şarkılarını söylerken
karanlıkta bir yıldırımın ışıktan daha hızlı
aydınlıktan daha güçlü değilmiş öğrenirsin
kıvılcımlı bir sancı gibi düşünce göğse
bakarsın ya gözünün içine hani
bu nedir böyle der gibi
ateş gibi
adına sen
ne dersen de
aşk mıdır sevda mıdır bilemezsin

lakin yazmanın da
hiçbir ağrıya derman olmadığını fark edersin
bütün manaları ifade edecek
bütün anlamlara şamil olacak
te bir kelimenin olmasını istersin
bunca şiire
gerek duyulmazdı her halde
dersin

maalesef yok
kelime bile değil
bütün manaları içeren
bir noktaya da razısın
yani beyhude bir arzunun
içinde kıvranıp durursun

kalbimde titrek bir hüzün
heyecanın yenilenir tekrar tekrar
kimi cümleleri birkaç kez
hatta odanın içerisini
kaç kez adımladığını anımsamazsın
sayfaya düşen
muhatabını ayağa kaldıran şiirler
kim bilir nasıl yazılır
kaç geceler boyu
kaç saat
kaç dakika

hep kendi kendime
keşke yazmasaydım dediğim zamanlar
oldu
yazmasaydım ne olurdu
ne eksilirdi hayattan
şu halimden
şu benden

tıpkı yaprak gibi
ömrün ziyasının sönmeye yüz tuttuğunu fısıldar ağaçlar
kasım rüzgarlarıyla yapraklarını dökerken
bizim alnımıza da yazılmıştır hazan rengi
sararıp solmak
yorgun düşmek
öyle bir hüzün iner yüreğe
oysa daha gökyüzünün sonsuzluğuna
kanat vuracakken
bu koca hiçliğin cevabını sen
bilemezsin

kendini ne kadar yorsan da
kendini ne kadar zorlasan da
bildiğini okuyacağını
yazmak öğretir insana
kavgaları
barışmaları
ağlamaları
gözyaşlarını

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 20.6.2025 17:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!