Hayatlarımızın ironik yolculuklarında seviştiğimiz hüzünlerimiz gibi içimizde iz bırakan ve yaralarımızı avuçlarında okşayıp saran sıcak yatağımızın gizemli kayboluşu içindeyken hepimiz nasıl da aradıklarımızın kölesi olup dün yerine yarınla,yarın yerine dünle sevişirken kanayan en derin yaramız BUGÜN oysa....
Iskaladığımız zamanın peşinden koşarken biz aslında zaman da bizim peşimizden koşuyor...
yağmur yalıyor boş kaldırımları...
Yüreklerimizi ise yanlızlık...
Ne tuhaf değil mi onca kalabalık içinde ve bazen hissetmeden acıyan tenlerimizin altında güneşler batıyor....
Ve sen sevgili
Ve sen
Eğer kral olsaydım.! Çiğneyerek tahtımı
Memleketin halkını dizlerine sererdim.
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim.
Eğer Allah olsaydım.! O heybetli, o derin
Devamını Oku
Memleketin halkını dizlerine sererdim.
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim.
Eğer Allah olsaydım.! O heybetli, o derin




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta