Yalancı Papatyalar Şiiri - Deniz Gece Ma ...

Gözler ne kadar genç ne kadar güzel olursa olsun, gözyaşları hep aynı renktedir. İnsan hayata geldiği ilk an tanışırmış gözyaşı ile. O tuz ilk acısı olur muş hayata attığı adımın. Gülerek doğan çocuk varmıdır bilmiyorum ama ben ağlayarak doğmuşum. Ben ağlarken herkes gülmüş.

Şimdi büyüdüm, pek bir şey değişmedi. Etrafımda dostunum diyenler, seviyorum diyenler ve seni hiç üzmüycem diyenler. Gülerken ben ağladım. İnsanın kaderi kendinden önce gidip otururmuş gibi.

Gülmeye haram kılınmış dudaklarıma gülmeyi öğretmekle geçti yıllarım. Bazen tam gülerken boğazımda kaldı sevinçlerim. O kadar isterdim ki gülerken dişlerimin beyaz beyaz parlamasını. Ama ne diyelim, beterin beteri var, sende ki derdi nimet sayanlar da var deyip hep sabrettim.

Geçer dediğim bütün yaralarım geçti. Biter dediğim bütün dertlerim bitti. Ama bana hep izleri kaldı. İnsan yaralarıyla yaşamayı öğrendiği gün büyür demişti içimdeki olgun ben. Evet, her yara daha da büyüttü. Daha da olgunlaştırdı beni. Oysa yarasız yaşamak isterdim. Mesela herkesin elini uzatıp aldığı gibi bir şeyleri ben de almak isterdim.

Sırtım bu kadar yük yeter desede, tırnaklarım hala kendini bileyliyor. Başı önde olanın celladı çok olurmuş. Başımı bir Rabbime eydim ben, kuldan ümidimi keseli çok uzun yıllar oldu. Fırtınalar acıyla bağlayıp açtığım saçlarımla dolu. Yine bir mücadelenin tam ortasındayım. Ama bu defa güçsüz ellerim fersiz, dizlerim takatsizim. Ama kalkmalıyım ayağa.

Keşke hayat bir gün olsaydı ve yaşayıp ertesi güne hiç kalmasaydı acılar. Bazen gözlerimi gizli gizli ağlarken buluyorum, haklı geçecek diyemiyorum. Oysa yalan söylemeyi papatyalar dan öğrenmemiş miydim ben? Şimdi neden dönmüyor dilim yalana? Dudaklarıma çarpa çarpa parçalanan dilim neden der gibi bakıyor gözlerime.

Söyle, kurtul diyor iç sesim. Yalan yuva yapmışken hayatıma bırakın, dilim dürüst kalsın diyemiyorum. Söyleyin, yalancı papatyalar, bana yalan söylemeyi öğretmeseydiniz olmaz mıydı? Siz ayaklar altında ezilmeye mahkumsunuz.
Mahkum 24.04.2024 14:44