hep nafile kürek çekmekten yorgunum
kitap ve sayfaları çileyle yüklü
titrek eller gönül kırılmış
dayanılmaz boyutlarda çağrısı ötelerin
bir gün daha eksilirken
cebimde ki çığlıklar öksüz
gazap vadisine savrulmuş bir çöp gibi yürek
kentin en miskin varoşlarında bana galebe çalar
zaman zaman
donmuş mavilerin üzerine yakamozlar düşer tek tek
arkamdan gelir , bana yetişmek isteyen bir şeyler
sırtımda yamalı cübbe
ortalığa yıldızlar düşer gece üstü
tüm şehir susar
sönüp de yanar kör ışıklar
sessiz ve kimsesiz şiirler
artık caddeler dilsiz tüm şehir uykuya dalmış
göğü titretir şehre sunduğum duygu
acılar serpilir alnımın yazıtlarına
sözü nurlu sözü muştulu
uğrunda attığım her adım kutsal
seyir defterinde bile adı geçmeyen kimlikler oluşur bende
benim elimi bırakmadığı sürece
ben bırakmam onların elini
kan kokusu sarar her yönde şehrahları
buz tutar özlemin denklemlerini
çözülür kimyası yapılan isyanların
nice uykusuz saatlerde
gece yarılarında
kayıp coğrafyalarda sır tutulan vakitler çok zor geçer
çok zor olur sinede akan dertleri paylaşmak
sağır ışığı yansır harabelerde kefensiz şiirlerin
mayası hasretle karılmış yürek delik deşik
bir kez daha sarsıntılara ötelenir
bir kez daha kızıl saçlı kadına
cepte birkaç günlük hınç
halis acılara gebe beyinde ki çınlayan zar
seherleri doğurur geceler
saatler yalancı fecirleri
redfer
Kayıt Tarihi : 3.10.2018 17:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!