Yüzü dökülmüş dilencilerin
Gözleri ellerinde/murat satar geçenlere
Al sana on kuruş/ver bana muradımı dedim
Açıldı gözleri ve para tutan elini kapadı
Dökülmüş yüz kırıntılarını toplayıp
Baktı gözlerime/cevap verdi
Son muradı sattım
Az önce geçen birine/dedi
Elindeki değneğiyle
Oturduğu yerden kalkıp uzaklaştı
Gece sağınağına tutuldum sonra
Çiğnenmeye müsait olmayan karanlık kaldırımlarda
Kendimi kaybetmemek için ismini fısıldadım kulağıma
Şans bu ya nesen anladın dost yüreğimi
Ne de yalancı dilenci murat verebildi bana
Bari sen al gök yüzünden rıskımı
İsrafet aksın gözlerinden/aşındırsın ovalarımı
Mersiyelerin derine aksın/obruklarım dolsun
Yanlız/nurumun ışığını söndürmesin yokluğun
Olsun olacaksa ölüm sonum
Azrail cinayete müsait değilse de
Yalnızlığın anı zaten ölüm
Can bedende durur gibi görünse de
Yokluğundayım işte/pıhtı tutmaz düşüncelerim
Bir söylem tuttu beni bu gece
Kelimeler ısrarlı/seni anlatmaya zorluyorlar beni seni
Ferhatın gürzünün şairi oluyorum sonra
Acımı/kalemin kağıda olan aşkına döküyorum
Kalemim tükeniyor
Ahmet kalıyorum ve eriflikten uzaklaşıyorum
Kerpiçten yapılmış bir kuleye benzetiyorum bedenimi
Kuşkusuz çürümeye mahkum/terk edilmeye müsait
Sonra hüzün tutuyor ağaçlarım
Yokluğunun baltası kor/acımaz/vurur gözdeme
Çıkası da yoktur artık yuva edinir girdiği yerde
Say ki can çekişmeler musallatındayım
Ufuk kuşlarının tırnak yarasında
Ve Uhutlaşmış kavgalarımla mistral soluyuşlardayım
Bil artık/gülüder dallardayım
Kulesi yıkılmış bağlarımın
Kelepçe takmaz diyarımın kirpileri
Yarasalar çığlık meşkallerinde
Cinler ve periler dağıtır efelerimi
Bir bilsen çekilesi gibi değil bu sancı
2005
Ahmet AktaşKayıt Tarihi : 20.3.2007 17:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bilemem. sevdim bu şiiri.
teatral yanı olmasa daha güzel olabilirdi.
kimbilir, belki hepimiz bir dilencinin
muradına talibiz...
m. karakaya
TÜM YORUMLAR (2)