Yirmibirinci asırda, alabildiğine insansınız.
Beşikler sallanıyor,
Gözkapaklarınız pahalı asma kilit
Ne çığlıklar duyarsınız, ne yakarışlar.
Ne haksızlığı görür o ama gözünüz,
Ne kelebekten az yaşayan çocuklar.
Haliniz nicedir bu asırda, yazık.
Afsalt kokuyor o bombok düşleriniz.
İlim çağının yamuk doğruları,
Sokak cümlesinin ödlek öznelerisiniz.
Laf etmek mi? Haşa, ne haddimize
Sizler hep sudan çıkma, ak kaşık her biriniz.
Sizin devriniz bu beyefendiler, sizin.
Bıçaklar intihar edecek utancından da,
Derdiniz, davanız, ülkünüz bile yok.
Nutuklarınız avaz avaz,
Türkülere kıydınız lan,
Kıstınız, kestiniz o güvercin sesini.
Çürümüşlüğün şiirini yazanlar;
Birer vatan haini.
Ve birgün, e bitti elbet.
O masmavi gökyüzünün altında hepimiz öleceğiz
Evet biz de öleceğiz, lakin;
Soğuk betonda üşüyerek ölecek kimimiz,
Bembeyaz karlar altında.
Sevdadan ölecek kimimiz de
Kimimiz keder, kimimiz yokluktan.
Siz ise varya siz, hep fazla yalakalıktan.
Kayıt Tarihi : 6.5.2020 22:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!