Yaktın Yiğidim Şiiri - Gökçen Yıldırım

Gökçen Yıldırım
12

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yaktın Yiğidim

Kavurucu bir yaz günü uyandım
Penceremden kuşlara günaydın dedim
Karşılık yoktu, yuvalarında bir ağıt yakıyorlardı
Ev olağandışı bir sessizliğe bürünmüştü
Yudumlarken çayımı bir davet geldi
Seni uğurlamaya gidiyorlarmış çağırdılar beni
Çocukluğumun tatlı evciliklerinin yeri
Dolmuştu ağıtlarla, herkes yabancıydı oralara
Annem ağlıyordu gözünde kanlı yaşlarla
Sarıldı bana saklamak için hıçkırıklarını
Saklandığın yerden çıkacağını
Anlatamıyordum kimselere
Boynu bükük sorularım altında
Tüm büyükler eziliyordu
Kalbini konuşuyordu her dil
Ben biliyordum senin yüreğinin deliliğini
Bir de gizli kalp diyorlardı
Kalbin gizliliği mi olur be yiğidim?
İşte sinende atıp duran değil mi?
Akşam oldu içeri girmedim
Yıldızlara baktım onlarcası kayıp gitti
Seni karşılamak için hazırlandım
Yediklerimden ayırdım, saatini aldım
Gelince koluna takacaktım
Sabahlar bir ötekine devretti haklarını
Ateş bu kez közlendi ağustosun ortasında
Ölüm dedikleri koluna seni takıp
Yanaştı yanıma, tanıttı kendini
Hiç ağlamadım önceleri
Bu saklambaç uzun sürdü
Kızmaya başladım
Mızmızlıkta yoktu lügatımızda
Sabahlar güneşe değmeden
Ayaza salıyordu kendini
Nefesin kesilmişti
Damarlarındaki kan toprağa çekildi
Bayramlar geldi sen gelmedin şekerlerle
Bir mermeri öpüp alnıma koymak kaldı
Zaman tane anlattı bunları
Kiminin oğlu kiminin yiğidi aslanıydın
Benimse çözemediğim bir gizemdin
Gönlüme gözyaşı eken ilk adam
Hani açık seçik olmayan sözlerin vardı
İçinde sakladığın kim bilir belki de bir destanın vardı
İki çam arasında bir adın durur şimdi
Ellerimi dayasam taşına
Verir misin ellerini alnıma koymam için
Toprağına en kırmızısını eksem güllerin
Onlara nispet coşar mı kanın?
Yiğidim bir gönlün kahramanı söylesene
Kahramanlar destanlardan hep erken mi çıkar?

Gökçen Yıldırım
Kayıt Tarihi : 30.4.2009 17:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gökçen Yıldırım