bir temmuz aralığından bir eylül kirişlemesine dek
***
_____YAKTI _____
Başkent göbeğinden vuruldu akşam,
Yürekleri yaktı, özleri yaktı.
Yaralanıp düştü yüzlerce insan,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bir yanda vurgunu vuran şerefsiz
Beni yabancı yad gören şerefsiz
Ankaraya leke süren şerefsiz
Maziden kalan tüm izleri yaktı...
bala tuz mu kattım?
Sevgili kardesin Sevdazan bende Ankarada yaşayan biri olarak o hain saldırıya çok çok üzüldüm tabiki...Bunun sonunu seçimlerde getireceğiz diye de çok bekledim ama bu sefer yine olmadı....Ama o itler bilsin ki bu hesap burada kapanmadı henüz...Herşey yeni başlıyor bence....Tüm ölen şehitlre rahmet yaralananlarada acil şifalar diliyorum..Bu duyarlılık içinde tekrar teşekkür ederim ...
...Ve şimdi nasıl da sızlıyor tüm terör şehitlerinin kemikleri... Ve şimdi nasıl da sızlıyor Şehit Mehmetçiklerin kemikleri... Ve şimdi nasıl da yanıyor yüreklerimiz... Yürek yangının, yanan yüreklerimizi dile getirerek, birkaç damla su serpmiş gönlümüze... Ama bu yangın söner mi? Olması gerekenler olmadığı sürece bitmez.. Aksine, büyür...büyür...büyür... :((
uzun bir şiir olmasına rağmen okunası ve gerçekleri anlatan bir konu tebrikler mustfa abi zeyneb hanımında dediğine aynen katılıyorum
lanet olsun teröre ne deyim başka
acımızı dile getirmişsiniz
tebrikler
Muhteşem olmuş hemde dolu dolu yürekten kutlar saygılar sunarım.
bir tam puanda benden
O kadar derinden hissedilen bir duygu varki......Yüreğinize emeğinize sağlık...Kaleminiz daim olsun...Çok güzel işlemiş ve çok derinden hissetmişsiniz...Sevgi ve Saygılarımla
Hatice Kelleli / gümüş-34
''Ne zaman bitecek, bu elim vahşet,
Şu can pazarında ölümler dehşet,
Türkiyeme düştü kara bir manşet,
Anaları yaktı, kızları yaktı. ''
Kutlarım. Başarılarınızın devamı dileklerimle.
Çelebiyim, feda olsun şu canım,
Bayrak için aksın yeter ki kanım,
Yurdumun acısı olur isyanım
Haince saldırı özleri yaktı,
Yürekleri yaktı, gözleri yaktı.
Duyarlı kaleme,duyarlı yüreklere teşekkürler
Tebrikler.
Mustafa Yiğit
Ah mustafa kardeşim ah!
Bu vatan kolay kazanılmadı, kolay kurtulmadı.Biliyorum ki öyle kolay da değil bundan sonra yıkmak.Amaç göz korkutmak ve yıldırmak.Ancak bu oyunun mimarları bilmeliler ki vatanımız sahipsiz değil.Her bir fert mazisini, atasını bildikçe; birlik ve dirlik oldukça ilelebet yaşayacaktır bu vatan.
Acımızı yüreğimize gömdük ancak unutmuyoruz...
Bu şiir ile ilgili 35 tane yorum bulunmakta