yağmurlu bir sabaha uyanır gözlerim
gizemli bir gecenin ardından sensiz
yarım kalan bir şeyleri tamamlamak istercesine yüreğim
yüreğim oynak duruşu gibi umutların
boy aynası ilintileri nesnelerin
belli ki çözülmemiş bir yerinden
cam buğulu ezgilerin yarattığı yollarda
erguvan ağaçları, kır çiçekleri ve denizin kumları
adres soran yabancılar gibi
çoğalır pastoral bir yazın yansımasında
daha dün gibi
duru bir ilkbaharı kuşanırcasına seninle
bakışların zamana mühür gibi vurulur
bir derinliğin solgunluğu mu desem gülüşün
gülüşün,
gülüşü gibi yeryüzünün gülüşün
uzaklardan çıkıp gelen kıyılar gibi
ve görkemini yitirmiş bir deniz fenerinin
yalnızlığı gibi yalnızlıklar
evet, istasyonlar da yalnızdır artık
limanlar da yalnız
trenler uzaklaşınca birden
vapurlar uzaklaşınca
unutulan, unutulan
her limanda ayrı ayrı, her istasyonda
çoğul kulları tanrının
büyüyen bir ıssızlıkta
bizi sevindiren yakınlıklardır kor alevden yüreğimizdeki
ve bir ağacın kökleri gibi saran bedenimizi
istanbul; 7.04.2018
Zeki TüyenKayıt Tarihi : 23.4.2018 13:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!