Yakın Gibi Büyük Gün?

Emareler çoğaldı, kopmak üzre kıyamet
Yoksa neden çıksın ki, onca büyük alamet?
Her tarafta afatlar ve helakler oluyor
Diyor sanki Hak halka; “ kulluk için kıyam et! ”

Hiç durmadan artarken, sapıklığa meyelan
Dillerde tespih iken, kovu gıybet ve yalan
Buna benzer nice hal, kuşatmışken beşeri
Hiç artmaz mı kuraklık, de artmaz mı heyelan?

Mantar gibi biterken, göğe ağan binalar
Yapılırken onlarda, her gün binler zinalar
Yetkililer susarsa, bunlar arzda olurken;
Olur, elbet helakler, ağlar elbet analar!

Gece gündüz zeminde hız kesmeksen zulümler
Onca masum mazluma, zulmederken zalimler
Etkililer zevk sefa peşlerinde koşarsa;
Her an büyük kıyamet, kopar diyor âlimler!

Ödenmezse fakire, hakkı olan zekâtlar
Uyarana cevapsa, lakin ile fakatlar
Müslümanım diyorsa üstelik de şu zatlar;
Hiç inmez mi üstlere, yaratandan tokatlar?

Moda ise günahlar, serbest ise masiyet
Oluyorsa payimal, her gün şeref haysiyet
Na-hoşluğu hoş gören çoğalmışsa etrafta;
Ödetmez mi o, Kahhar, böylelere hiç diyet?

Çoğaldı felaketler, yakın gibi büyük gün?
Musibet haberleri, duyar olduk üç öğün
Doğmak üzre şu güneş, ters taraftan ey dostlar!
Buna rağmen kahirin, dertleri bayram düğün.

Abdullah Toroslu
05.05.2014-İzmir