Günleri günlere ekledim yine.Sığındım takvimlerin merhametine...Saat vefasız,gün vefasız..Çarmıha gerer her geçen gün gönlümü..Geceler uzadıkça uzar,günler geçmek bilmez...Uzar geleceğin saatler.Postacının yollarını gözleyen müebbet mahkum çaresizliğinde yetim duygular dolar benliğime...Sensizliği solumak kalır geriye.
Bilirim çaresizsin,bilirim sen de ben kadar öksüzsün saatlerin hoyratlığında.Nasıl sensizliği solumak zehir solumak kadar ağır geliyorsa bana,sen de her nefeste boğulacak gibi oluyorsun.Bunu bilmek için illa da falcı olmam gerekmez ki..Çünkü ben sen olmuşum,sen de ben...
Bir telefon zilinin ardında aramak umudu...Bir postacının ağır ağır yürüyüşünde...Bir rüzgarın serinliğinde,ya da yağışında yağmurların...Senden haber getirir umuduyla kuşları beklemek açılan pencerelerin önünde. Bazen kararan bulutlara takılıp ufukların ötelerinde bir yerlere koşmak..Bir gül olup açmak için sevgilinin koynunda...
Umutsuzluğun koynunda uyuyorum...Hayallerimin en can alıcı yerlerinde sen oluyorsun...Rüyalarımın en tatlı yerlerinde yine sen.Her doğan güne senle merhaba diyor,senle uğurluyorum batan güneşi...Yıldızlarda gözlerini arıyorum...Sabahların geç olduğu gecelerde beni düşünüyor musun? Uykunun gelmediği yerde sen dolduruyorsun bütün benliğimi,sıcaklığını taşıyorum içimde...Sen...Sen bensiz gecelerde üşüyor musun.?
Bütün şarkılarda seni dinliyor insanlar...Herkesin dudağında türküsün...Bir ben anlıyorum ne kadar hasret yüklü olduğunu nağmelerin.’’Geceyi sana yazdım’’biliyor musun?
Beni anlıyor musun?
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta