Şeklini almamış bir suyun
Rengini alır bulutlar
Su bu hangi şekli verirsen
Damlası damlasına o şekle sığar
Damlasıyım avuç doldurmayan bir suyun
Bir bardaktan ötekine dolmayan
Bir çay kaşığı ucuna tutunan
İğne ucundan damlayan
Nehirlerde, denizlerde coşan
Üstelik rengim hep gök rengi
Mavi olunca mavi
Siyah olunca korkulan
Genzimde hep yosunun
O yeşil gözlü çocuğun bakış hali
Dalga dalga evler birikir içimde
Dalga dalga şehirler
Her yanım yakamozlar ülkesi
Her yanım savaş sonrasının
O elimcil sessizliği
Bir bulutuyum göğün ortasının
Ufukta kızıl, baharda siyah
Yağmurda kızgın, güneşte durgun
Rüzgarda çılgın, kulaktaki kıkırdak kadar narin
Gölgem düşmedikçe fark edilemeyecek kadar sessiz
Kimse bilmez kaç şehri boyadım kendimle
Kaç zaman dolandım, kaç zaman yoruldum
Dirildim, öldüm, oldum, olmadım
Bir filizlenişin beklediğiyim
Her kırılmış dalın katiliyim
Her ufalanmış taşın suçlusu
Bomboş bir evin kapı aralarından süzülüp
Kimsesizliğe kimse olmak için fısıldayan
Herkese teni kadar yakın ama bilmediği
Rüzgarım, bildim bileli kendimi
Suretim yok aynaya dönüp baktığımda
Aynaya bakacak yüzüm de yok gözlerim de
Göremediğim, duyamadığım bir dünyanın
Nefesi sesiyim
Hiç olunamayacak kadar kalabalığım
Hiç olunmayacak kadar yalnız
Ben her şeyim
Ve her şey ben
Sahi, ne zaman yalnızlaştım ben bu kadar?
Reşat Öztoprak
Reşat ÖztoprakKayıt Tarihi : 3.1.2019 22:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!