Bal arıları tatlı tatlı mırıldanınca
Gök kuşağının kuşattığı ışıltılarda
Bulutlar aradan çekilince
Ütülü bembeyaz bir perde gibi
Serin bir rüzgâr sarmalayınca nemli kır çiçeklerini
Gülümse her zamanki gibi ve beni hatırla
Ufalıyorum bakışlarında
Karanlık denizde bir girdap yutuyor gözlerimi
Caddelerinde kayboluyorum saçlarının
Her teli belalı bir çıkmaz sokak
Gülüşünün bahçesine girdiğimde
Nasıl böyle gülebiliyorsun
Tebessümünün imzası zihnimden silinmiyor
Sesin öyle sinmiş ki kulaklarıma kahkahan
Elinin beyazlığı parmak uçlarıma kazılı
Mezarım kazılıncaya dek
Gel gelelim
Bulutun kavanozunu
Kırdı güneş kullanıp son kozunu
Silip süpürdü rüzgar kırıntıları
Masmavi gökyüzüne saldı bembeyaz martıları
Çocuklar sabahlarla barıştı
Kırlar da ufuklarla şafakta yarıştı
Şaşırtmayı seversin
Çık gel bir fırtına eşliğinde
Eğilirken nehir kenarında başaklar
Bir yaz sabahında yağan yağmur gibi
Şaşırt beni ve nehri
Dünyanın en usta yalancılarına
Şu politikacılara imrenmek ne kadar kötü
Ne kadar kötü sömürge bir ülkenin dilini bilmediğim
İşbirlikçi generaline imrenmek ne kadar kötü
Evden işe işten eve
İşini bilen rüşvetçi memurlara imrenmek ne kadar kötü
Çorap söküğüdür şimdi yapraklar
Toprağa sapsarı kefen dokuyor
Üflüyor duayla bir serin rüzgar
Ölen tabiata dua okuyor
Kaldırımlar yürekler gibi kırıktır
Sarıp sarmala sen beni saçınla
Böyle ulu orta bırakma beni
Nemli gözlerinden şimşekler çakma
Sensizlik çölünde dur yakma beni
Karanlık gözlerin gizlesin beni
İsmini buğulu camlara yazan
Benden başka hiç olmasın olmasın
Gülüşünü yarım aklına kazan
Benden başka hiç olmasın olmasın
Rengarenk rüyada tek seni gören
Sevgimizin gölgesinde
Diktin başka sevdaları
Buzullaşmış kor sesinde
Gizliyorsun yaraları
Sisli gözlerde ateş yok
sevgili dostum bende yazıyorum nacizane senin şiirlerini de okudum ve okurken bir çoğundan keyf aldım yüreğine sağlık şiirlerini imini kullanarak pay yapacağım