İstanbul’da büyük veli, nisbetiyle Beşiktaşi
Trabzon’da dünyaya geldi, Kanuni’yle aynı yaşı
Şamlı Ömer Efendi’ydi kadıydı babası onun
İyi hal üzre yaşadı ki, tamam olsun güzel sonun
Kanuni Sultan Süleyman, doğdu onla aynı hafta
Sütkardeşi oldu ona, ders okudu aynı safta
O okudu, hep okuttu, o tam bir ehli sohbetti
O ilme itibar etti, nefsi her şeyi terk etti.
Zenbilli Ali Efendi, elinden çok şekillendi
Hikmet, hendese, fizikte ihtisas sahibi idi
Gönül ehli, şair, tabib, hâkim, cömert kerim idi
Takva ve güzel ahlaklı, gelenlere kerem idi
Geleni boş çevirmezdi, ikram ve ihsanı çoktu
Askeri ve mülki erkân dâhil sevmeyeni yoktu
Gayet sade hayat yaşar, şanı cihanı aşardı
Gelen giden eksik olmaz; hep dolar dolar taşardı
Kanuni: “ziyaret eder, hep duasını alırdı
Bazen azar işitirdi. Susar, şaşırır kalırdı”
“Cihan Sultanı Süleyman, saltanat sana haramdır
Zulmün ölene uzandı, kâfir mümine ilzamdır”
Yakın nuruyla görür, o hiç kalmazdı zulmette
Muhtaca ihsanlar sunar, devam ederdi hizmette
Allah’ın sevgili kulu, o nazar etse bir taşa
Taşlar halis altın olur, arzu ile çıkar arşa
Dünyaya düşkün olanlar, ahiret adamı olmaz
Niyeti bozuk olanın, hayır küpü asla dolmaz
İlahi sırra vakıftı, kerametleri zahirdi
Gayretli, çalışkan, mahir, nesli nesebi tahirdi
Bayram günü vefat etti, yıl bin beş yüz altmış dokuz
Allah’ın ihsanlarıyla, Elhamdüllilah hep tokuz
Zengin, fakir, âlim, vezir, hep cenazesinde vardı
Yer gök insanla doluydu, etrafı ruhani sardı
O medfundur dergâhında, yatmakta huzur içinde
Hakkın yolunda yürüdü, yeri Hak’ta nur içinde
Ona kimin yolu düşse, varıp duasın eylese
Biz aciz, fakir kullardan; ona selamlar söylese
…
Km–130406
Yahya Efendi; Aslen Amasya'lı olup; Trabzon'da 1494'de dünyaya geldi. Babası Şamlı Ömer uzun zamandır Trabzon Kadısıydı. Bir hafta sonra Kanuni Sultan Süleyman dünyaya geldi. Kanuni Sultan Süleyman'ın annesinin sütü yeterli gelmediğinden Yahya Efendinin annesinden emerek süt kardeşi oldular. İlk eğitimini babasından ve Kanuni Sultan Süleyman ile Trabzon'da aldı. İstanbul'a gelerek Zanbilli Ali Efendinin tasavvuf sobetleriyle terakki etti. Binlerce talebe yetiştirdi. Medreseden emekli oldu. Çırağan sarayı arkasında satın aldığı yerde evini, mescidini, misafirhanesini kendi elleriyle yaptı. Kapısına gelen yolcu, fakir, müslüman, yabancıya ikram ve ihsanda bulunurdu. Kanuni Sultan Süleyman duasını almak ve istişare için ona gelirdi. Müslüm, gayri müslüm insanlar sağken birçok kerametlerine şahit olmuştur. 80 yaşında 1569 yılında Kurban Bayramı namazını müteakip çok büyük bir kalabalıkla Kendi cami avlusuna defnedilmiştir. İstanbul'un manevi mimarlarındandır.)
Hasan KocamanoğluKayıt Tarihi : 14.4.2006 09:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!